ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİNE GÖRE ÖĞRETMEN YETERLİKLERİ

Prof. Dr. Nuray SENEMOĞLU

     Belki de yüzyıllardır “Öğretmen kimdir?”, “Hangi özelliklere sahip olmalıdır?”, “Nasıl yetiştirilmelidir?”,

     “ Öğretmenlik bir meslek midir?” ,“Öğretmenlik bir sanat mıdır? Yoksa sanat yönü de olan, bilimsel temellere dayalı bir davranış değiştirme mühendisliği midir?” gibi sorulara cevap aranmaya çalışılmıştır.

     “Öğretmen”in kim olduğu; etkili öğretmenin hangi özelliklere sahip olması; hizmet öncesinde ve hizmet içinde nasıl yetiştirilmesi gerektiğine ilişkin gerek Türkçe, gerekse İngilizce Literatürde binlerce araştırma bulmak mümkündür. ( Oğuzkan, 1976; Ertürk, 1972; Bassey, 1989; Elliot, 1989; Berliner, 1986; Abbot-Chapman ve diğerleri, 1990; Barry ve King, 1993; Wilson ve Cameron, 1996; Rasmussen, 1981; Senemoğlu, 1989a, 1989b, 1990, 1992)

     Ancak yukardaki konulara ilişkin bu araştırmalar genellikle, öğretmen yetiştiren kurum öğretmenleri, öğrencileri, öğretmenlerin kendi görüşleri, öğrencilerin o güne kadar karşılaştıkları kendi öğretmenleri hakkındaki görüşleri müfettiş, yönetici ve veli görüşleri alınarak ve öğretmen yetiştirme sisteminin ürünleri gözlenerek yapılmıştır.

     Acaba etkili öğretmen, başarılı öğretmen var mıdır? Etkili ve başarılı öğretmen kimdir?

     Veliler, başarılı öğretmenin varlığını kabul etmekte ve çocuklarına başarılı öğretmen aramaktadırlar. Ayrıca eğitim bilimciler de başarılı öğretmenin varlığına inanmakta; özelliklerini tanımlamaya çalışmaktadırlar. Son yıllarda, öğretmenlik, sanat yönü de olan, eğitim bilimlerinin bulgularına dayalı olarak gelişen bir davranış değiştirme mühendisliği olarak kabul görmektedir. Acaba öğrencilere göre de başarılı öğretmen var mıdır? Öğrenciler hangi özelliklere sahip öğretmenleri başarılı öğretmen olarak tanımlamaktadırlar?

     Öğretmen niteliklerini belirlemeye dönük araştırmalarda genel olarak, öğrencilerin o güne kadar gözledikleri kendi öğretmenlerine ilişkin gözlemlerine dayalı görüşleri alınmıştır. Bu görüşler de büyük ölçüde öğretmenine, derse, okula karşı tutumlarından etkilenebileceği gibi, kendi öğretmeni hakkında görüş bildirmede gerçeği yansıtmayabilir.

     Yukarıdaki nedenlerle bu araştırmada öğrenciler ilk kez karşılaştıkları ve dersten sonra da bir daha karşılaşmayacakları öğretmenlerin öğretmenlik davranışlarını betimlemişler ve onlar hakkında yargıda bulunmuşlardır.

     Bu bakımdan Türkiye’de ilk deneysel çalışma özelliği taşıyan bu çalışmanın amacı:

     “Deneyimli ve başarılı öğretmen”, “Deneyimli Öğretmen”, “Yeni ve başarılı olabilecek öğretmen adayı”, “Alanında uzman fakat öğretmenlik formasyonu ve deneyimi olmayan kişi” olmak üzere gruplara ayrılmış öğretmenlerin; öğrencilerin öğrenme, güdülenme, sınıfta adaleti, sınıf yönetimini sağlama davranışlarını ve yeterliklerini öğrenci görüşlerine göre belirlemek ve bu konulara ilişkin Türk ve Amerikalı öğrencilerin görüşleri arasında karşılaştırmalar yapmaktır.

     Bu genel amaç çerçevesinde, araştırmada aşağıdaki sorulara yanıt aranmıştır:

     1. Öğrencilerin görüşlerine göre, o güne kadar karşılaştıkları öğretmenlerden “en iyi” olarak düşündükleri öğretmenler hangi özelliklere sahiptir? Türk ve Amerikalı öğrencilerin görüşleri arasında benzerlik ve farklılık var mıdır?

     2. Öğrencilerin görüşlerine göre, gözledikleri “Deneyimli ve başarılı “ , “Deneyimli”, “Yeni ve başarılı olmaya aday öğretmen” , “Alan uzmanı fakat öğretmenlik formasyonu ve deneyimi olmayan kişilerin” bulunduğu gruplarda yer alan öğretmenlerin özellikleri ile o güne kadar “en iyi” olarak düşündükleri öğretmenlerin özellikleri arasında ne gibi benzerlik ve farklılıklar bulunmaktadır? Türk ve Amerikalı öğrencilerin görüşleri arasında bu yönden benzerlik ve farklılıklar var mıdır?

     3. Öğrencilerin görüşlerine göre gözledikleri “Deneyimli ve başarılı”, “Deneyimli”, “Yeni ve başarılı olmaya aday öğretmen”, “Alan uzmanı fakat öğretmenlik formasyonu ve deneyimi olmayan kişilerin” bulunduğu gruplarda yer alan öğretmenlerin “Dersi herkesin öğrenmesini sağlamak için yaptıkları davranışlar “nelerdir? Bu konuda Türk ve Amerikalı öğrencilerin görüşleri arasında benzerlik ve farklılıklar var mıdır?

     4. Öğrencilerin görüşlerine göre gözledikleri “Deneyimli ve başarılı”, “Deneyimli “, “Yeni ve başarılı olmaya aday öğretmen”, “Alan uzmanı fakat öğretmenlik formasyonu ve deneyimi olmayan kişilerin “ Bulunduğu gruplarda yer alan öğretmenlerin” En çok beğendikleri ve beğenmedikleri özellikleri nelerdir? Bu konuda Türk ve Amerikalı öğrencilerin görüşleri arasında benzerlik ve farklılıklar var mıdır?

     5. Öğrencilerin gözledikleri öğretmenleri “Başarılı ve deneyimli”, “Deneyimli”, “Yeni ve başarılı olmaya aday öğretmen”, “Alan uzmanı fakat öğretmenlik formasyonu ve deneyimi olmayan kişi” gruplarına doğru yerleştirme oranları nedir? Bu bakımdan Türk ve Amerikalı öğrenciler arasında benzerlik ve farklılık var mıdır?

     Sayıltılar:

     1- Öğrencilerin veri toplama araçlarına verdikleri cevaplar gerçek görüşlerini yansıtmaktadır.

     2- Müfettişlerin verdikleri raporlar ve çevredeki veli, arkadaş, yönetici vb. kişilerin öğretmenlerin yeterlikleri hakkındaki görüşleri öğretmenlerin yeterliğini gruplamada bir ölçü olabilir.

     Sınırlamalar:

     Elde edilen verilerin genellenebilirliği öğrenci örneklemi bakımından yeterli, ancak çeşitli gruplarda ders veren öğretmen örneklemi bakımından sınırlıdır.

YÖNTEM

     Denekler

     Araştırma deneysel desenli kültürler arası karşılaştırmayı esas alan bir araştırma olup denek olarak 17 öğretmen kullanılmıştır. Bu öğretmenlerden beşi beş yıl ve daha fazla deneyimli ve başarılı; dördü sadece deneyimli fakat çok başarılı değil; dördü alan uzmanı fakat öğretmenlik formasyonu ve deneyimi olmayan; dördü de öğretmenlik uygulamalarında başarılı öğretmen olmaya aday olarak görülen, son sınıfta bulunan öğretmen adaylarıdır. Araştırmanın 2.alt problemine ilişkin öğrenci cevaplarına ipucu olmaması için denek olarak seçilen öğretmen ve uzmanlar arasında yaş bakımından belirgin bir fark olmamasına özen gösterilmiştir.

     Başarılı ve başarısız öğretmenlerin seçiminde, araştırmaya katkıda bulunmaya isteklilik başta olmak üzere müfettiş raporları ve çevrelerindeki öğrenci, veli ve arkadaşları ile yöneticilerinin görüşleri esas alınmıştır. Başarılı öğretmen adaylarının seçiminde uygulama öğretmenlerinin ve kendilerine ders veren bölüm başkanlarının görüşleri dikkate alınmış; alan uzmanlarında ise, öğretmenlik formasyonu aranmadığından alanlarında başarılı, araştırmaya katkıda bulunmaya istekli meslek elemanları seçilmiştir.
Araştırma, bir ilköğretim okulunun (Zekiye Güdüllüoğlu-Etimesgut) 8. sınıfında bulunan, gönüllü olarak hafta sonralarında fen bilgisi kursu almak isteyen 35 öğrenci ile gerçek koşullarda yürütülmüştür.

     (Bu öğrencilerden bir kısmı fen lisesi sınavlarına hazırlanan fakat özel bir dershaneye gitmeye parası olmayan iyi düzeydeki öğrenciler, bir kısmı not yükseltmek isteyen orta ve zayıf öğrencilerdir).

     Araştırmanın uygulamaları Nisan ayında başlamış, dört hafta süreyle Cumartesi ve Pazar olmak üzere devam etmiştir.

     İşlemler

     1- Araştırmada öncelikle sekizinci sınıf öğrencilerine ders verilmesini gönüllü olarak kabul eden ve hafta sonlarında kursa gelmeyi gönüllü olarak isteyen öğrencilerin olduğu bir ilköğretim okulu bulunmuştur. Araştırma boyunca ilköğretim okulunun müdürü ve müdür yardımcısı Cumartesi ve Pazar olmak üzere okula gelmişler; öğrencilerin kursa istekli bir biçimde katılımlarını sağlamışlardır.

     2- Araştırmanın gönüllü olarak Fen Bilgisi dersi verecek ve aşağıdaki kategorilerde yer alacak öğretmenler seçilmiştir. Bu katogoriler şunlardır:

     a) En az beş yıllık deneyimli ve başarılı olma
     b) En az beş yıllık deneyimli fakat çok başarılı olmama
     c) Başarılı olmaya aday, öğretmenlik uygulamalarını tamamlamış öğretmen adayı olma
     d) Alanında uzman (makine mühendisi, kimyager, fizik mühendisi) fakat öğretmenlik formasyonu ve öğretmenlik deneyimi olmama.

     Yukarıdaki kategorilerdeki öğretmenleri, öğretmen adaylarını ve alan uzmanlarını seçerken aşağıdaki ölçütler kullanılmıştır.

     Deneyimli ve başarılı öğretmenler;

     • Müfettiş raporları
     • Çevrelerinde başarılı öğretmen olarak ün yapmış olma; öğrenciler, veliler, arkadaşları tarafından başarılı olarak bulunma
     • Beş yıl ve daha fazla deneyimli olma
     •Araştırmaya katılmaya istekli olma

     Deneyimli fakat çok başarılı olmayan öğretmenler için;

     • Müfettiş raporları
     • Çevrelerinde çok başarılı olarak ün yapmamış olma
     •Beş yıl ve daha fazla deneyimli olma
     •Araştırmaya katılmaya istekli olma

     Başarılı olmaya aday öğretmen adayları için;

     • Alan ve öğretmenlik uygulaması öğretmenleri tarafından başarılı bir öğretmen olacağı yönünde görüş bildirilmiş olma ve araştırmaya katılmaya istekli olma

     Alan uzmanı fakat öğretmenlik formasyonu olmayan kişilerin seçiminde ise;

     • Alanında başarılı meslek elemanı olarak çalışıyor olma
     • Bu araştırmada öğretmenlik yapmaya istekli olma
     • Öğretmenlik formasyonu olmama gibi ölçütler kullanılmıştır.

     Tüm öğretmenlerin seçiminde, öğrencilerin deneyimli olan öğretmenleri diğerlerinden kolaylıkla ayırt edememeleri için yaşa bağlı görüntülerinin birbirine yakın olmasına özen gösterilmiştir.

     3- Araştırmada, Amerika’da yapılmış bir araştırma ile karşılaştırma yapılması amaçlandığından, Amerika’daki araştırma ile benzer işlemler uygulanmıştır.

     • Araştırmada her öğretmen, (40’+40’) 80 dakikalık bir sürede öğrencilerle ders yapmıştır. Araştırma uygulamaları başlamadan önce, üç ayrı Fen Bilgisi öğretmeni, “Fen Bilgisi 8. Sınıf Eğitim Programı”nda yer alan konuları 80’er dakikalık bölümlere ayırmışlar; her öğretmenin işleyeceği konu, ders verme sıraları eş olasılıkla atanan öğretmenlere araştırmacı tarafından verilmiştir. Böylece öğretmenlerin öğretme yeterlikleri konu seçiminden etkilenmemiş, her öğretmen tesadüfi olarak kendisine düşen konuyu öğretmiştir.

     • Çeşitli kategorilerde ders veren öğretmenlerin öğretme başarısının ders verme sırasından etkilenmemesi için ilk gün ders veren öğretmenlerin sırası eş olasılıkla atanmış, daha sonra bu sıraya uygun olarak çeşitli kategorilerdeki öğretmenlerin ders verme sıraları dönerli olarak düzenlenmiştir. Diğer bir deyişle örneğin; “Deneyimli fakat başarılı olmayan bir öğretmen” ilk gün birinci sırada ders vermiş ise daha sonra, aynı kategorideki öğretmenler diğer günlerde üçüncü ve ikinci sırada ders vermiştir. Her kategorideki öğretmenin çeşitli sıralarda ders vermesi sağlanarak araştırma sonuçlarının öğretmenlerin ders verme sırasından etkilenmesi önlenmiştir.

     4- Öğrenci ve öğretmenler daha önce hiç karşılaşmadıkları ve daha sonra da öğrenci-öğretmen olarak hiç karşılaşmayacakları için, öğretim ortamının doğal bir sınıfa benzetilmesi gerekmektedir. Bu nedenle bir sınıfta görülmesi muhtemel tüm disiplin problemlerini çıkarmak üzere öğrencilere çeşitli roller verilmiştir.
Her gün sınıftan eş olasılıkla (random olarak) seçilen beş-altı öğrenciye sınıfta disiplin problemi çıkarma rolü verilmiştir. Bu roller, derse geç gelme, ders sırasında kalkıp kalem açma, kâğıttan uçak yapıp arkadaşlarına atma, yanındakiyle konuşma, saçını tarama, ders konusu dışında dergi, kitap, gazete okuma, konuyla ilgili olmayan soru sorarak ders konusunu dağıtmaya çalışma gibi disiplin sorunlarıdır. Bu roller her gün farklı kişilere verilmiştir. Öğrencilerin rolleri yerine getirip getirmediği de araştırmaya katkıda bulunan üç gözlemci öğretim elemanı tarafından gözlenmiştir.

     5- Dersin bitiminde, öğretmen sınıftan çıktıktan sonra araştırmacı ve gözlemci öğretim elemanları tarafından, dersi işleyen öğretmenin öğretim yeterliğini ve hangi kategoride yer aldığını belirlemeye dönük anket, öğrenci ve gözlemci öğretim elemanı görüşlerini almak üzere uygulanmıştır. Anket uygulanmadan önce, ankette yer alan maddelerin ne anlama geldiği ayrıntılı olarak açıklanmış; verecekleri cevapların öğretmenlerinin yetiştirilmesi için ne denli önemli olduğu ve öğretmen yetiştirmeye büyük katkıda bulunacakları belirtilerek, öğrenciler anketi özenli olarak cevaplamaya güdülenmişlerdir. Ayrıca bu öğretmen hakkında görüşme yapmak üzere üç ya da dört öğrenci eş olasılıkla (random) seçilmiş, ayrı bir odada bu öğrencilerle, anketin paralelinde hazırlanmış sorular sorularak, derinlemesine görüşme yapılmıştır.

     6- Uygulama hafta sonlarında olmak üzere yedi gün devam etmiştir.

     Veri Toplama Araçları

     Araştırmada, Berliner ve arkadaşları tarafından yapılmış ve İngiltere’de de Galton ve arkadaşları tarafından o tarihte yapılması planlanan araştırmanın sonuçları ile kültürlerarası karşılaştırma amaçlandığından Berliner tarafından uygulanmış olan anket ve görüşme sorularının Türkçe’ye çevirisi kullanılmıştır.

     Anket iki bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde, açık uçlu sorular bulunmaktadır. Bu açık uçlu sorular, öğretmenlerin öğretim etkinlikleri ve sınıfın yönetimine ilişkin yeterlikleri hakkında öğrencilerin görüşlerini belirlemeye ve öğretmenlerin hangi kategorilerde yer aldığını tanımalarına dönük sorulardır.

     İkinci bölüm de, öğretmenlerin özelliklerini belirlemek üzere 12 çift sıfat bulunmaktadır. Aynı düzlemde bulunan her sıfat çifti birden yediye kadar özelliğin bulunma durumuna göre derecelenmektedir. Örneğin “adil” den “adil değil”e kadar yedi derece bulunmaktadır. Öğretmen eğer “kesinlikle adil” ise öğrenci adil’in en yakınındaki sütunu işaretlemekte, eğer “orta derecede adil” ise “adil” ve “adil değil” sıfatlarının tam ortasında yer alan 4. sütunu işaretlemektedir.

     Görüşme yönergesinde ise ankette sorulan sorularla paralellik gösteren açık uçlu sorular sorulmuştur.

     Veri Toplama Araçlarının Geliştirilmesi:

     Gerek ankette, gerekse görüşmede yer alan sorular Berliner ve arkadaşlarının kullandığı sorulardır. Bu veri toplama araçlarını Türkçeye uyarlamak için aşağıdaki işlemler yapılmıştır:

     1- Berliner ve arkadaşlarının hazırlamış olduğu gerek anket, gerekse görüşme yönergesi ve soruları; KPDS sınavında 90 ve üstünde almış, İngiltere ya da Amerika’da öğrenim amaçlı bulunan İngilizceyi iyi düzeyde bilen Eğitim Bilimler alanında en az doktora yapmakta olan doktora öğrencisi, doçent ve profesörün aralarında bulunduğu beş kişi tarafından İngilizceden Türkçeye ayrı ayrı çevrilmiştir. Çeviri sonucunda tüm maddelerde en az %80 benzerlik olduğu gözlenmiştir. Daha sonra hem İngilizce hem Türkçe maddeler İngiliz Dili ve Edebiyatı alanında en az doktora yapmış olan üç ayrı hakeme verilmiş, Türk öğrenciler için en uygun ve anlamlı olarak Türkçeye çevrilmiş maddeler işaretlenmiştir.

     Her üç hakemin ortak olarak belirledikleri maddeler alınmış; ortak olmayan maddeleri birlikte tartışmaları ve karara bağlamaları sağlanmıştır.

     Ayrıca Türkçeyi iyi bilen İngiliz asıllı bir kişinin Türkçe soruları ve sıfatları İngilizceye çevirmesi istenmiş; sonuçta araçtaki soruların gerek İngilizce, gerekse Türkçede aynı davranışları ölçmesi sağlanmıştır.

     Son olarak ankette ve görüşmede sorulan soruların ilköğretim 8. sınıf öğrencileri tarafından doğru anlaşılıp anlaşılmadığı 10 öğrenciye ayrı ayrı sesli cevaplattırılarak saptanmış; öğrencilerin tümü yedi soruyu tam olarak anlamış, bir soruyu ise % 90’ı doğru olarak anlamış, sadece bir kişi tam olarak anlayamamış; daha sonra bu sorunun ifadesi öğrencilerle birlikte anlamı bozulmadan sadeleştirilmiştir.

     Verilerin Analizi

     Öncelikle her bir öğretmenle ilgili olarak öğrencilerin açık uçlu sorulara verdikleri cevaplardaki cümleler analiz edilmiş, daha sonra her kategoride yer alan öğretmenlerle ilgili cevaplar birleştirilmiştir. Diğer bir deyişle, “Deneyimli ve başarılı”, “Deneyimli,“ “Yeni ve başarılı olmaya aday öğretmen adayı”, sadece “Uzman” kategorilerinde ders veren öğretmenlere ilişkin öğrencilerin verdikleri cevaplar kategori içinde birleştirilerek verilen cevaplardaki fikirleri açıkça ifade eden cümlelere ilişkin frekanslar elde edilmiştir.

BULGULAR ve YORUM

     Bu bölümde araştırmada elde edilen verilerin analizi sonucu ortaya çıkan bulgular, araştırmanın genel amacı çerçevesinde cevaplanmaya çalışılan alt problemlere göre sunulmuş ve yorumlanmaya çalışılmıştır. Öncelikle aşağıdaki soruya cevap aranmıştır:

     1- “Öğrencilerin görüşlerine göre, o güne kadar karşılaştıkları öğretmenlerden “en iyi” olarak düşündükleri öğretmenler hangi özelliklere sahiptir? Türk ve Amerikalı öğrencilerin görüşleri arasında benzerlik ve farklılık var mıdır?”

     Öğrencileri görüşme sırasında “Şimdiye kadar karşılaştığınız en iyi öğretmeni düşünün; başarılı bir öğretmenin özelliklerinin neler olduğunu söyleyin” sorusuna öğrencilerin verdikleri cevaplar şunlardır:

     • Derse planlı gelmeli
     • Derse hazırlıklı gelmeli
     • Düzenli olmalı
     • Anlatış biçimiyle, derse hazırlıklı gelmesiyle dersine önem vermeli
     • Derse girdiğinde gergin olmamalı; düzenli ve rahat olmalı
     • Dersi anlatırken mutlu olmalı
     • Öğrenciyi derse isteklendirecek davranışlarda bulunmalı
     • Espiriler yaparak ortamı yumuşatmalı
     • Dersi zevkli hale getirebilir; dersle ilgili espri yapar; 40 dk. boyunca ders yapmamalı; arada
     şaka yapmalı
     • Dersi sıkıcı bir şekilde anlatmamalı, şaka yapmalı , espriler yaparak dersi sıcaklaştırabilir.
     • Ders aralarında espriler yapmalıdır.
     • Öğrencilerine karşı sıcak, dost olmalı; öğrencilere karşı arkadaş gibi olmalıdır.
     • Kendini sevdirip saygı duyulmasını sağlayacak şekilde davranmalı; öğrencilerine saygı ve sevgi
     duymalı; öğrenciler de ona saygı ve sevgi duyacaktır.
     • Öğrenciye saygı duymalı onu da dinlemelidir.
     • Öğrencilere iyi davranan, onlara arkadaşça, dostça davranan, sorunlarımıza ilgi duyan öğretmen
     iyi öğretmendir.
     • Öğrencilerle ilgilenmeli, yakın olmalı, sorunlarını çözmeli
     • Öğrencileriyle daha iyi anlaşabilmeli, daha yakın olmalıdır.
     • Öğrencinin sorunları ile ilgilenebilen öğretmendir.
     • Öğrenciye karşı sıcak, arkadaşça olmalıdır.
     • Öğrencilerine karşı dürüst, dostane olmalıdır.
     • Öğrencilerine karşı dürüst ve adil olmalıdır.
     • Derste öğrencinin dikkatini çekebilen, öğrenci ile öğrenci olan öğretmendir.
     • Öğrenciyi en iyi şekilde derse hazır hale getirebilmelidir.
     • Konuyu güzel anlatan; deneylerle, örneklerle, alıştırmalarla (anlatan), farklı kaynaklardan
     hazırlanan (öğretmen iyi öğretmendir)
     • Mutsuzluğunu öğrenciye hissettirmez. Dersi hevesle işler.
     • Öğrenciyi derse isteklendirecek davranışlarda bulunmalıdır.
     • Öğrenciye daha çok söz vermeli, onları katılmaya özendirmelidir.
     • Deney ya da başka malzemeler kullanmalı, kullandırmalıdır.
     • Derste aktiftir. Derste pasif olmaz.
     • Dersi daha akıcı, zevkli hale getirmek için espriler yapmalı
     • Öğretmen de öğrenci de aktif olmalıdır.
     • Hareketli olmalı, sadece aynı kişilerle konuşmamalı, sadece bir tarafa bakarak ders
     anlatmamalı, herkese eşit söz vermeli.
     • Tahtaya geçip sürekli anlatmamalı; öğrenciyi de kaldırmalı.
     • Anlasak da anlamasak da kaldırıp söz hakkı vermeli
     • Hep çalışkan öğrenciyle ilgilenmemeli, geç öğrenenlerle daha çok ilgilenmeli, arka sıralardaki
     derse az katılanlara örnekler çözdürmeli.
     • Çalışkan olan veya olmayan öğrenciyi ayırt etmemeli.
     • Dışarıda öğrenmek isteyip de bilemediğimiz şeyleri rahatlıkla sorabilmeliyiz. Öğrenme
     eksiklerimizi tamamlamalı.
     • Dersi her öğrencinin anlayabileceği gibi anlatmalı
     • Özellikle çevreden, yaşamdan örnekler vermeli
     • Dersi öğrencinin seviyesine indirmeli
     • Dersi daha iyi anlamamız için daha çok problem çözmeli
     • Öğrencilere söz hakkı vermeli, pekiştirmeli
     • Sadece konuyu iyi bilmesi yetmez; diyaloğu iyi olmalı.
     • Sınıfa robotmuş gibi girip çıkmasın
     • Öğrencilerle tek tek ilgilenmeye çalışmalı
     • Öğrencilere söz hakkı vermeli, pekiştirmelidir.
     • Yanlışlarımızı düzeltmeli.
     • Öğrenme eksiklerimizi zamanında bulup, tamamlamalı
     • “Neden çalışmadın?” diye bizi arkadaşlarımızın yanında küçük düşürmemeli, cevaplayamadığı-
     mızda hoş görmeli.
     • Öğrencilerin anlayıp anlamadığını sorup tekrar açıklamalı.
     • Dersi bırakıp “ anlatmıyorum “dememeli.
     • Adil olmalı
     • Adil olmaya çalışır
     • Herkese eşit söz hakkı vermeli
     • Herkese eşit davranmalı
     • Disiplini sağlayabilmeli, kontrolü sağlamalı
     • Dersin sonunda sorular sorarak ( öğrencilerin) anlayıp anlamadıklarını belirlemelidir
     • Öğretmen başarının yolunu öğrenciye göstermeli;
     • Eksikliklerini tamamlamalı; ona izlemesi gereken çalışma yolunu göstermeli
     • Ders bitiminde konuyu toparlamalı
     • Daha iyi öğrenmemiz için evde çözmek üzere bolca alıştırma vermeli
     • Öğretime önem verdiği gibi eğitime de önem vermeli
     • Eğitime daha fazla önem vermelidir.
     • Bizi oğlu, kızı gibi görmeli, ahlak, dürüstlük gibi öğütler vermeli, ancak nutuk çekmemeli.

     Yukarıdaki ifadelerden anlaşıldığı gibi öğrenciler iyi bir öğretmenin kendilerine saygı ve sevgi duyan, dostça, arkadaşça davranan, sorunlarının çözümünde yardımcı olan, onları öğrenmeye heveslendiren, teşvik eden, güler yüzlü, sıcak, esprili aynı zamanda sınıfta disiplini sağlayan, dikkati konu üstüne çekip, dikkatin ders boyunca sürdürülmesini sağlayan, planlı, dersine hazırlıklı gelen, dersine önem veren, hevesli, aktif, öğrenciyi de aktif kılan, öğrencilerin etkili öğrenmesini sağlamak üzere derste araç-gereç kullanan, yaşamdan örnekler verilmesini sağlayan, adil, ağır öğrenen çocuklara daha çok zaman ayıran, tüm öğrencilerin derse aktif katılımını sağlayan, öğrenciler arasında ayırım yapmayan ve onlara başarısızlık duygusu yaşatmayan, gerek ders içinde, gerekse ders dışında eksiklerini tamamlamalarını sağlayan, pekiştiren, öğrenme yollarını çocuklara öğreten, öğrenciyle bir bütün olarak ilgilenip olumlu iletişim kurarak istendik davranışlar kazandıran bir öğretmen olduğunu ifade etmektedirler.

     Berliner ve arkadaşları tarafından yapılan araştırmada da aynı soruya dokuzuncu sınıf Amerikalı öğrencilerin verdikleri cevaplar, Türk öğrencilerinki ile büyük bir benzerlik göstermektedir. Özetle, Amerikalı öğrencilerin görüşlerine göre, başarılı bir öğretmen; dersin kapsamını çok iyi bilmeli ve onu öğrencilerin anlayabileceği şekilde açıklayabilmelidir. Aynı zamanda öğrencilerin sorularını anlamlı bir şekilde cevaplamalıdır. Bunlara ek olarak sınıfta kontrolü sağlayabilmeli, öğrencileri sınıftaki etkinliklere katabilmek, öğrenmeye güdüleyebilmek için çok çeşitli öğretim tekniklerini kullanabilmeli, dostça, arkadaşça davranmalı, derste istekli, hevesli olmalıdır.

     Yukarıda da ifade edildiği gibi Türk ve Amerikalı öğrencilerin başarılı bir öğretmenden bekledikleri davranışlar büyük ölçüde birbirine benzemektedir.

     2- Öğrencilerin görüşlerine göre gözledikleri “Deneyimli ve başarılı”, “Deneyimli”, “Yeni ve başarılı olmaya aday” ve ”Alanında uzman fakat öğretmenlik formasyonu olmayan”grupta yer alan öğretmenlerin özellikleri ile iyi bir öğretmende bulunması gereken özellikler arasındaki benzerlik ve farklılıklar nelerdir? Türk ve Amerikalı öğrencilerin görüşleri arasında bu yönden benzerlik ve farklılıklar var mıdır?

     3. Öğrencilerin görüşlerine göre gözledikleri “Deneyimli ve başarılı”, “Deneyimli”, “Yeni ve başarılı olmaya aday öğretmen”, “Alan uzmanı fakat öğretmenlik formasyonu ve deneyimi olmayan kişilerin” bulunduğu gruplarda yer alan öğretmenlerin “Dersi herkesin öğrenmesini sağlamak için yaptıkları davranışlar nelerdir? Bu konuda Türk ve Amerikalı öğrencilerin görüşleri arasında benzerlik ve farklılıklar var mıdır?

     Aşağıda öğrencilerin gerek ankette yer alan sorulara, gerekse görüşme sırasında sorulan sorulara verdikleri cevaplarla yukarıdaki bu iki soru bir bütünlük içinde cevaplanmaya çalışılmıştır.

     “ Deneyimli ve Başarılı” grupta yer alan öğretmenlerin anketteki; “Dersi herkesin öğrenmesini sağlamak için neler yaptıkları” sorusuna ilişkin öğrenci görüşleri Tablo 1’de verilmiştir.

Tablo 1: Öğrenci Görüşlerine Göre, “Deneyimli ve Başarılı” Grupta Bulunan Öğretmenlerin Dersi Herkesin Öğrenmesini Sağlamak İçin Yaptıkları Davranışlar

Davranışlar

Frekans

Derste herkesin yapabileceği deneyleri yaptı ve deneyi her öğrenciye tek tek gösterdi

98

Dersi araç-gereç kullanarak anlattı

93

Öğrencilere soru sordu, parmak kaldıran ya da kaldırmayan herkesin soruları cevaplamasını sağladı, cevapları öğrenciye buldurdu

82

Bütün öğrencilerin anlayabileceği sade bir dil kullandı ve anlayabileceği hızda konuştu

87

Günlük yaşamdan, çevreden, güncel olaylardan çok sayıda örnekler verdi

76

Tahtayı iyi kullandı, ayrıntılı şekil çizerek, örneklerle anlattı

55

Parmak kaldıran ya da kaldırmayan öğrencileri tahtaya kaldırdı, çizimi yaptırdı, problem çözdürdü

52

Öğrencilerin soru sormasına fırsat verdi ve cevapları bulmasını sağladı

36

Anlatılan konunun tekrar edilmesini sağladı

36

Öğrencilerin kendi cümleleriyle özetlemelerini sağladı

18

Dersin başında içerik ile ilgili not dağıttı

15

Konunun yaşamdaki önemini vurguladı

11

Özet ve önemli noktaları tahtaya yazdı

10

İyi anlatamadı

2

     Tablo 1’de yer alan, “Deneyimli ve Başarılı” gruptaki öğretmenlerin “dersi herkesin öğrenmesi” için yaptıkları davranışlara ilişkin öğrenci görüşlerine ve frekanslara bakıldığında öğretmenlerin, derste herkesin yapabileceği deneyleri yaparak göstermeleri; derste araç-gereci etkili olarak kullanmaları; herkesin anlayabileceği sade bir dil kullanmaları ve anlaşılır bir hızda konuşmaları, tüm öğrencileri derse katmaları ve cevapları öğrenciye buldurmaları, günlük yaşamdan, çevreden, güncel olaylarla ilgili çok sayıda örnekler vermelerinin öğrencilerin öğrenmelerini sağlamak üzere yaptıkları etkinlikler olduğu gözlenmektedir.

     Kısacası “Deneyimli ve Başarılı ” gruptaki öğretmenler, konu alanında yeterli bilgiye sahip ve öğrencilerin en etkili bir biçimde öğrenmesini sağlamaktadır. Bu durum, öğrencilerin öğrenmesini sağlamaya dönük olarak başarılı bir öğretmende aradıkları özelliklerle büyük ölçüde benzerlikler göstermektedir.

     Ayrıca, görüşme sırasında öğrenciler, “deneyimli ve başarılı” grupta yer alan öğretmenleri doğru kategoriye yerleştirmişler ve bu öğretmenlerin özellikleri ile başarılı bir öğretmende aradıkları özellikler arasında büyük ölçüde benzerlik olduğunu ifade etmişlerdir.

     Örneğin görüşme sırasında bazı öğrencilerin verdikleri cevaplar şöyledir:

     “Başarılı bir öğretmen tipine uyuyor; öğrencilere karşı sıcak ve dostane davrandı; derse hazırlıklı girdi; konuyu anlaşılır şekilde anlattı; örnekler verdi, deneyler yaptı.”

     “Başarılı bir öğretmen; ders anlatışı öğrencilerin anlayacağı şekildeydi. Genellikle anlamayanları kaldırıp örnek problemleri onlarla çözdü; disiplini sağlayabildi.”

     “ Öğrenci problemi çözemediği zaman kızmadı, anlayışla yaklaştı, yeniden anlattı; sert davranmadı”

     “Başarılı bir öğretmen; ses tonunu iyi ayarlıyor. Derse hazırlıklı gelmişti. Sınıfa hakim oldu, disiplini sağladı. Konuyu anlamamız için şekille açıkladı”. “Düzenli bir şekilde ders anlatıyor.

     Zevkli anlatıyor, karşıdaki öğrencinin anlayabileceği bir tavırda ders anlatıyor.”

     “Önce konunun özünü anlattı ve daha sonra konunun içine girerek güzel bir tavırla dersi anlattı”

     “Her konuda çevreden örnekler vermeye çalıştı. Herkesde sanırım bunu anlayabilir. Çünkü herkes çevresini bilir.”

     “Başarılı bir öğretmen; dersi derste öğrendik. Şakalar yaptı; hareketliydi; dersi örnek vererek günlük hayattan olaylarla açıkladı. Derse hepimizin katılmasını sağladı.” Amerikalı öğrencilerin

     görüşlerine göre de, gözledikleri başarılı öğretmenle o güne kadar düşündükleri iyi bir öğretmende bulunması gereken özelliklere ilişkin görüşme sırasında belirttikleri görüşleri arasında büyük

     benzerlikler olduğu görülmektedir. Amerikalı öğrencilerin cevaplarından alınan örneklerden bazıları şunlardır:

     “Dersi öğrenmeyi kolaylaştırdı ve (verdiği) örneklerle herkesin derse katılmasını ve ilgi duymasını sağladı.”

     “(Dersi) yavaş yavaş ve mantıklı bir biçimde açıkladı.”

     “Dersi çok güzel açıkladı. Çok iyi anladım. Herşeyi çok iyi anladığımdan soru sormama gerek kalmadı”.

     “Gerçekten sıcak ve ilgili; öğretmen bize karşı dostça yaklaştı. Herhangi bir öğrencinin herhangi bir sorusunu cevaplamaya istekliydi.”

     Yukarıdaki ifadelerden de anlaşıldığı gibi gerek Türk, gerekse Amerikalı öğrencilerin iyi öğretmen tipine ilişkin görüşleri ve öğretmenleri başarılı bulmadaki ölçütleri de büyük ölçüde birbirine benzemektedir.

     “Deneyimli” grupta yer alan öğretmenlerin, anketteki “Dersi herkesin öğrenmesini sağlamak için neler yaptıkları” sorusuna ilişkin öğrenci görüşleri Tablo 2’de verilmiştir.

Tablo 2: Öğrenci Görüşlerine Göre “Deneyimli Fakat Çok Başarılı Olmayan” Öğretmenlerin Dersi Herkesin Öğrenmesini Sağlamak İçin Yaptıkları Davranışlar

Davranışlar

Frekanslar

Hiçbir şey yapmadı

79

Herkesin anlayacağı şekilde anlatmaya çalıştı

30

Deney yapmaya çalıştı

43

Her öğrenciye deney için araç verdi

14

Deneyi şematik olarak kartonda işaretlemişti.

17

Örnekler verdi

21

Araç-gereç kullanmaya çalıştı, ancak araç gereci etkili olarak kullanamadı

23

Dersi karışık bir şekilde anlattı; anlamadım

38

Tahtada problem çözdü, çözdürdü

30

Dersi çok hızlı anlattı, ses tonu düşüktü, bilmediğimiz konuları anlatıyor, anlamadım

23

Anlaşılmayan yerleri tekrar etti, sorulara anında cevap verdi

6


     Tablo 2’den anlaşıldığı gibi “Deneyimli” grupta yer alan öğretmenlerin derse araç-gereçle geldikleri, deney yapmaya çalıştıkları, öğrencilerin anlamaları için çaba harcadıkları gözlense de öğrenmeyi sağlama bakımından etkili olamadıkları anlaşılmaktadır.

     Öğrencilerin iyi bir öğretmende aradıkları özelliklerle, sadece deneyimli öğretmenlerde gözledikleri özellikler arasında hem benzerlikler hem de farklar gözlenmektedir.

     Benzerlik olarak; derse hazırlıklı gelme, deney araçlarını getirme, öğrencilere arkadaş gibi davranma, adıyla hitap etme, onlarla ilgilenme gibi özellikler yer almaktadır.

     Ancak iyi bir öğretmene benzemeyen özellikler olarak da “dersi karışık anlatma”, “(anlamayı sağlayacak) hiçbirşey yapmama”, “Yeterince örnek vermeme”, “Araçları etkili bir şekilde kullanmama”, “Deneyin sonucunu çıkaramama” vb. davranışlar gelmektedir.

     Görüşme sırasında öğrencilerin deneyimli öğretmenin iyi bir öğretmene benzeyen ve benzemeyen özelliklerine ilişkin görüşlerinden aşağıda bazı örnekler verilmiştir.

     “Benzeyen bir yönü yok. Öğrencilere hiç sıcak davranmıyor. Disiplin olaylarında müdahale etmiyor. Kendi kendine anlattı. Problemleri kendi kendine yaptı (çözdü)”.

     “ Derse hazırlıklı geldi. İyi anlattı. Dersin sonunda konuyu toparladı. Dersi akıcı hale getiremedi. Örnekleri az yaptı. Öğrencilerin çoğunu kaldırıp problem çözdürmeliydi.”

     “Deney araçlarını getirmesi güzel. Öğrencilere arkadaş gibi davranması ve onlara adıyla hitap etmesi (güzel) dersi iyi anlatıyordu, telaffuzu bozuktu.”

     “Bence biraz gergindi. Derse eğlenceli başlasa daha iyi olurdu. Fazla adil değildi.”

     “Dersi herkesin anlayabileceği şekilde açıkladığını gösteren bir olay yazınız” sorusuna öğrencilerin verdiklericevaplar büyük çoğunlukla;

     “Böyle bir olay olmadı” olmuştur.

     “Herkesin anlayacağı şekilde anlatmıyor konuları fazla hızlı ve süratli anlatıyor. Konular hakkında fazla problem çözmüyor.”

     “Ders içerisinde herkes uyukladı. Çok cansız anlatıyor”

     “Dersi kendi anlatıp kendi dinledi.”

     “Tahta üzerinde şekille açıkladı. Ancak öğrenciyle etkileşime girmediği için etkili olmadı”.

     “Açık anlaşılır bir dil kullanarak anlattı. Problemler çözdürdü. Herkesin anlamasını sağladı. Disiplin olaylarında pasifti.”

     “Deney yaptı. Çok etkili değildi. Biraz ürkek davranıyor. Gergin olmasını sevmedim.”

     “Herkese evde yaptığı deney araçlarını dağıttı. Deney yaptı. Disiplini sağlayamadı.”

     “Herkesin anladığını gösteren bir olay görmedim.”

     Amerikalı öğrencilerin o güne kadar karşılaştıkları en iyi öğretmenle, deneyimli öğretmen arasındaki benzerlik ve farklılıklara ilişkin görüşlerine bakıldığında da Türk öğrencilerde olduğu gibi, benzerliğin çok azaldığı, farklılığın çok arttığı gözlenmektedir. Amerikalı öğrenci görüşlerinden bazı örnekler aşağıda verilmiştir:

     “ Gerçekten (derse) güdülenemedim. Yani bizi derse güdüleyemedi. Öğretmen çok sıkıcı bir tipti.”

     “Bu öğretmen tümüyle dağınıktı ve çok sinirli görünüyordu... Bu da öğrencileri olağanüstü rahatsız etti.”

     “ Herşeyin üstünden hızlıca geçti, detaya inemedi; sanki herşey yazı tahtasının üstüne fırlatılmış gibiydi.Sen onu yazmak zorundasın. Anlamadıysan o senin problemin.”

     Yukarıdaki ifadelerden anlaşıldığı üzere, Amerikalı öğrencilere göre deneyimli öğretmenlerle o zamana kadar gördükleri en iyi öğretmen özellikleri arasında benzerlikten çok farklılık bulunmaktadır.

      Deneyimli öğretmenlerin öğretme yeterliklerine ilişkin görüşleri de oldukça olumsuz görünmektedir.

     Aşağıda bu konuda öğrenci görüşlerinden bazı örnekler verilmiştir:

     “Bazı kişiler anlamada güçlük çektiler.Öğretmen, (açıklamak için) sadece kendini tekrar etti.”

     “Sanırım biraz hızlı konuştu. Öğrenciler soru sorduğunda da, (öğretmen) nasıl cevaplayacağını bilmiyorki çok sinirliydi.”

     “ Bu öğretmene dersi planlaması için daha fazla zaman ayırmasını önerirdim... ve daha detaylı açıklamasını.”

     Sonuç olarak, gerek Türk gerekse Amerikan öğrencilerin görüşlerine göre deneyimli öğretmenlerin o güne kadar karşılaştıkları en iyi öğretmenle benzerliklerinin daha az olduğu, öğretme bakımından da bir çok yetersizlik gözledikleri anlaşılmaktadır. Ancak Türk öğrencilerin, Amerikalı öğrencilere göre öğretmenleri daha olumlu değerlendirme eğiliminde oldukları gözlenmektedir.

     Bu durumda öğretmenin öğretme yeterliğinin gelişmesi bakımından sadece yılların geçmesi tek başına etkili gibi görünmemektedir.

     “Yeni ve başarılı olmaya aday” grubunda yer alan öğretmenlerin anketteki; “ Dersi herkesin öğrenmesini sağlamak için neler yaptıkları” sorusuna ilişkin öğrenci görüşleri Tablo 3’te verilmiştir.

Tablo 3: Öğrenci Görüşlerine Göre, “Yeni ve Başarılı Olmaya Aday” Öğretmenlerin Dersi Herkesin Öğrenmesini Sağlamak İçin Yaptıkları Davranışlar

Davranışlar

Frekans

Yaşamdan çok sayıda örnek verdi.

92

Deney yaptı,deneyi herkesin görmesini sağladı

54

Dersi herkesin anlayacağı şekilde anlattı

65

Sade ve öğrencinin anlayacağı hızda konuştu

20

Soru sorup herkesin cevaplamasını sağladı. “Bilemeyenlere birlikte yapalım” diyerek herkesin derse katılmasını sağladı.  Problemleri birlikte çözdük

62

Derste araç-gereci (tahta, tepegöz, deney aletleri) etkili kullandı

74

Örnekleri şekil üzerinde açıkladı.

10

Sembollerin ne anlama geldiğini söyledi

1

Eski bilgilerle yeni bilgi arasında bağ kurdu; konuları tekrar anlatmaya hazırdı, anlattı

16

Dersin başında dikkati çekti; dikkati sürdürdü

2

Anlattıklarının hepsini yazdırıyor

7

Not yazdırması ilgiyi azaltıyor

1

“Anlaşılmayan yer var mı? “ diye sordu.

33

Öğrencilere kızmıyor; sıcak ve yumuşak davrandı

15

Yazısı güzeldi, tahtayı düzgün kullandı

11

Konuyu güzel anlattı

27

     Tablo 3 incelendiğinde, “Yeni ve başarılı olmaya aday öğretmenler”in “Dersi herkesin öğrenmesini sağlamak için yaptıkları davranışların” büyük çoğunlukla şunlar olduğu gözlenmektedir:

     Yaşamdan çok sayıda örnek verme, derste araç-gereci etkili olarak kullanma, herkesin anlayabileceği bir dil kullanma, sade ve öğrencinin anlayacağı hızda konuşma, deney yapma ve herkesin görmesini sağlama, soru sorup herkesin cevaplamasını sağlama, öğrenciyi derse katılması için yüreklendirme ...

     Aşağıda bu gruptaki öğretmen adaylarının öğretme yeterliliği ile ilgili olarak öğrenci görüşlerinden örnekler verilmiştir:

     “Herkesin anlayacağı biçimde konuyu açıkladı, deney yaptı. Özellikleri verdikten sonra deney yaptı. Yaşamdan örnekler vererek özelliklerle bağ kurdu. Asit ve bazların özelliklerinin anlaşılmasını sağladı.”

     “Dersi çok sayıda örneklerle iyi bir şekilde açıkladı.”

     “Örnekler yapması ve konuyu açıklayarak tahtaya çizmesinden dolayı herkes anlıyor”.

     “Dersi çok iyi anlattı, bol bol örnek çözdürdü.”

     “Çok sayıda problem çözdü. Anlayıp anlamadığımızı sordu. Anlamadığımız yerde açıklama yaptı. Günlük olaylardan örnek verdi. Eski bilgiyle yeni bilgi arasında bağ kurdu.”

     “Tepegöz kullanması dikkatimizi çekti. Ayrıca örnekleri de şekil üzerinde açıklaması anlamamızı sağladı. “

     “Özellikle kullanmış olduğu makine (tepegöz) sayesinde dersi daha iyi anladık. Derse ilgi ve önem arttı.”

     “Ses tonu güzel. Bol sayılacak problemler çözdürüyor; bence herkes anlamıştır.”

     Yukarıda “Yeni ve başarılı olabilecek aday öğretmenler”in öğretmen yeterliklerine ilişkin olarak öğrencilerin anketlere verdikleri cevaplardan örnekler verilmiştir. Aşağıda da öğrencilerle görüşme sırasında o zamana kadar karşılaştıkları en iyi öğretmenle söz konusu “Yeni ve başarılı olabilecek aday öğretmen” arasındaki benzerlik ve farklılıklara ilişkin verdikleri cevaplardan örnekler sunulmuştur:

     “Yeni değil. Konuyu iyi biliyor. Öğrenciye arkadaşça yaklaşıyor. Yeni, ama başarılı olacak bir öğretmen.”

     “Bence yeni bir öğretmen ve daha iyi olmaya çalışıyor.”

     “Derse hazırlıklı geldi. Herkese söz hakkı verdi. Ders anlatış metodu... Deneyle dersi daha iyi anlattı.

     “Ders biraz monotonlaşmış. Biraz espri yapmalıydı.”

     “Bu öğretmen disipline fazla önem vermedi. Öğrencilere fazla sıcak davranmadı. Hemen derse girdi. Konuları çeşitli problemler çözerek güzelce anlattı.”

     Yukarıda Türk öğrencilerin gerek anketlere gerekse görüşme sırasında sorulan sorulara verdikleri cevaplardan “Yeni ve başarılı olmaya aday öğretmenlerin” derse hazırlıklı geldikleri, araç-gereçleri etkili olarak kullandıkları, deney yaptıkları, bol miktarda problem çözdürerek, yaşamdan örnekler vererek dersi herkesin öğrenebileceği şekilde işledikleri; ancak güleryüzlü olmalarına rağmen öğrencilere yeterince sıcak davranamadıkları ve esprili olamadıkları gözlenmektedir.

     Yukarıdaki durum, Türk öğrencilerin görüşlerine göre yeni ve başarılı olmaya aday öğretmenlerin o güne kadar karşılaştıkları “en iyi öğretmen”e benzer taraflarının daha çok olduğunu, farklılıkların ise az olduğunu göstermektedir.

     Amerikalı öğrencilerin görüşlerine göre ise, gerek deneyimli, gerek yeni, gerekse alan uzmanlarının özelliklerinin o güne kadar karşılaştıkları “en iyi öğretmen” özelliklerinden büyük ölçüde farklılaştığı, benzerliklerinin ise çok azaldığı gözlenmektedir.

     Aşağıda yeni öğretmenlerin öğretme yeterliklerine ilişkin Amerikalı öğrencilerin görüşlerinden bazı örnekler verilmiştir:

     “Bazı sorular iki ya da üç kez tekrarlanıncaya kadar cevaplanmadı.”

     “Benim bu öğretmene önerim: Dersini planlamaya daha uzun zaman ayırsın ve detaylarıyla açıklasın.”

     “Sanırım, herhangi bir kişinin bile anlamasını zorlaştıracak biçimde ve çok sıkıcı olarak açıkladı.”

     “Kimsenin anlayıp anlamadığını asla sormadı. Eğer bazı kişiler sorduysa açıkladı. Üçgeni tanıttı fakat etkili olarak açıklamadı.”

     “Bazıları ketlenip anlamadığında sadece kendini tekrar etmeye başladı.”

     “Dersi karmaşık olarak, bir oradan bir buradan açıklamak yerine adım adım gitmeliydi.”

     Yukarıdaki ifadelerden anlaşıldığına göre, Amerika’da derse giren yeni öğretmenlerin öğretme yeterlikleri, Türkiye’de derse giren aday öğretmenlerin öğretme yeterliklerinden daha düşük görünmektedir. Bu durumun bir nedeni, Türkiye’de derse giren aday öğretmenlerin henüz öğrenci olmaları; böylece bölüm başkanları ve uygulama öğretmenleri tarafından yönlendirilmiş olmaları ve başarıya güdülenmeleri olarak görülebilir. Amerika’da ise, bu kategoride yer alan öğretmenlerin mesleğin ilk yılındaki öğretmenler olmasından kaynaklanabilir. Mesleğin içinde olmaları belki çalışmaya yeterince önem vermemelerine; belkide kendilerine rehberlik edecek kişilerin yokluğundan dolayı gerginlik hissetmelerine neden olabilir.

     Ancak gerek Türk, gerekse Amerikalı öğrencilerin öğretmenlerde beğendikleri ya da beğenmedikleri, önem verdikleri özelliklerin büyük ölçüde birbirine benzerlik gösterdiği gözlenmektedir.

     “Alanında uzman fakat öğretmenlik formasyonu ve deneyimi olmayan” grupta yer alan öğretmenlerin anketteki “Dersi herkesin öğrenmesini sağlamak için neler yaptıkları” sorusuna ilişkin öğrenci görüşleri Tablo 4’de verilmiştir.

Tablo 4: Öğrenci Görüşlerine Göre; Alanında Uzman Fakat Öğretmenlik Formasyonu Olmayan Grupta Yer Alan Kişilerin Öğretme Davranışları

Davranışlar Frekans

Dersi iyi anlatamadı

119

Öğrencilerin düzeyine inemedi; deneyleri güzeldi ama kendine anlattı

60

Hep kitaba bakıyordu; fazla örnek göstermedi sınıfın dikkatini toplayamadı; dersi sınıftan kopuk işledi

67

Derse araç-gereç getirdi

4

Deney yaptı, araçları gösterdi

13

Örnek problemler çözdü

12

Çeşitli sorular yöneltti, kendisi cevaplayarak konuyu açıkladı

5

Şekil çizerek anlattı

10

Konuyu tekrar etti

10

Dersi esprili anlattı

4


     Tablo 4 incelendiğinde; öğrenciler “Uzman”ların “dersi herkesin öğrenmesini sağlamak için yaptıkları davranışları” şöyle belirlemişlerdir.

     “Dersi iyi anlatmadı”; “Hep kitaba bakıyordu. Fazla örnek göstermedi; sınıfın dikkatini toplayamadı; dersi sınıftan kopuk işledi”, “ Öğrencilerin düzeyine inemedi, deneyleri güzeldi ama kendine anlattı” gibi ifadelerde öğrenci sayıları yoğunlaşmıştır.

     “Dersi herkesin anlayabileceği şekilde açıkladığını gösteren bir olay yazınız” sorusuna öğrencilerin verdikleri cevaplardan bazı örnekler aşağıda sunulmuştur:

     “Bence hiç kimse dersi anlamadı. Yani dersi anlayabileceği bir şekilde açıklamadı. Deneyleri güzeldi, ama kendi kendine ders veriyormuş gibi anlattı.”

     “Konuyu sadece anlatıp geçiyor. Hiç kimsenin düşüncesini almıyor. Anlayıp anlamadığınızı sormuyor.”

     “Öğretmen dersi neşeli anlatmadığı, pasif olduğu, çok yavaş anlattığı için kimsenin dinleyeceği gelmedi.”.

     “Bu öğretmen dersi herkesin anlayabileceği şekilde bir dilde anlatmıyor. Benim sınıfta gözlediğime göre sınıfta hiç kimse hiçbir şey anlamadı. Çünkü öğretmende insanı dinlemeye yöneltecek hiçbir şey yok diyebilirim.”

     “Böyle bir olay olmadı Herkesin anlayabileceği şekilde anlatmadı. Deneyler yaptı, şekiller çizdi ama anlayamadık.”

     “Esprili anlatıyor. Örnekler getirmişti. Böylece herkesin sıkılmadan dersi dinlemesini sağlıyor. Fakat sınıfın kontrolünü sağlayamadı.”

     “Dersi deneylerle esprili anlatıyor. Gerçek hayattan örnekler verdi. Sınıfın disiplinini sağlayamadı. Bu bakımdan pasifti ve elindeki kâğıda bağımlı kalıyordu. “

     “Dersten hiç kimse birşey anlamadı. Ses tonu çok yetersiz, hızlı bir şekilde anlatıyordu. “

     “Böyle bir olay olmadı. Aksine dersin, hiç kimsenin ilgisini çekmemesine sebep oldu. Soru sormuyor. Örnek vermiyor. Sürekli kendisi konuşuyor.”

     “Bazı cümlelerini anlayamadık. Bunun sebebi ise hocanın lise dengi okul öğretmeni olmasıydı bence. Bizim düzeyimize inemedi. Ayrıca şekilleri ve yazısı çok bozuktu.”

     “Dersi anlayabileceğimiz şekilde açıkladığı bir olay yok. Disiplin sağlanamayınca dersi kimse anlamaz.”

     “Bence iyi anlatmıyor. Çok heyecanlıydı. Sesi ve elleri titriyordu ve her zaman kitaba bakarak anlattı.”

     “(Konuyu herkesin anlaması için) hiçbir şey yapmadı. İyi bir öğretmen değil. Derse fazla yatkın değil.”

     “Bence hiç kimse anlayamamıştır. Çünkü hiç kimse dersi dinlememiştir.”

     “Alanında uzman fakat öğretmenlik formasyonu ve deneyimi olmayan öğretmen”lere ilişkin öğrenci ifadeleri, bu kişilerin öğrencilerin anlaması için çaba harcadıklarını, ancak öğrenmenin nasıl sağlanacağını, diğer bir deyişle öğretmeyi bilemedikleri için öğrencilerin konuyu anlamasını sağlayamadıklarını göstermektedir.

     Öğrencilerle yapılan görüşme sırasında “Bu öğretmenin, o güne kadar karşılaştıkları en iyi öğretmene benzeyen ve benzemeyen özellikleri” sorulduğunda da elde edilen sonuçlar benzemeyen özelliklerin daha çok olduğunu göstermektedir. Bu ifadelerden bazıları şöyledir:

     “Bizim anlayamayacağımız şekilde anlattı. Karışık anlattı.”

     “Öğrencilere karşı aktif değil.”

     “ Hoca hep derste anlattığı için sıkıcı geçti.”

     “İkisi de başarılı öğretmen ve bu öğretmen konuyu biliyor. Fakat başarılı öğretmen daha iyi anlatıyor.”

     “Önündeki notlara çok baktığından öğretmen olmadığını düşündüm.”

     “ Görgü kullarına uyuyordu. Kibardı. “

     “(İyi öğretmene) hiç benzemiyor. Sadece ders anlattı. Sınıfta meydana gelen disiplin olayları ile ilgilenmedi.”

     “Adil değildi. Hep aynı kişilere , aynı yöne bakıyordu. Bazılarını hiç görmüyor gibiydi.”

     “Konuyu biliyor. Fakat dersi akıcı hale getiremedi. Ses tonu yetersiz. Yazıları küçük, (kendisi) gergin. Öğretmenliğe yeni başlıyormuş gibi kitaptan okuyordu.”

     “Ders anlatırken aktif değildi. Mutsuz görünüyordu.”

     “Konuları biliyor, fakat kendi kendine ders veriyormuş gibi konuşuyor. Ses tonu yetersiz. Sınıfta tek başına gibi, soru sormadan işliyor. Hiç bir şey anlamadık, öğrenmedik”.

     Yukarıdaki ifadeler, alanında başarılı; uzman; fakat öğretmenlik formasyonu ve deneyimi olmayan bu kişilerin öğrenmeyi sağlayamadıklarını göstermektedir.

     Amerikalı öğrencilerin de “uzman” lara ilişkin benzer görüşlerinin olduğu gözlenmektedir. Aşağıda, Amerikalı öğrencilerin görüşme sırasında ve ankete verdikleri cevaplardan örnekler verilmiştir:

     “Bu öğretmen (konuyu) sınıfa açıklamadı. Kendisininki de dahil olmak üzere herkesin kafasını karıştırdı.”

     “Bu öğretmen enerjik değil, gergin ve sinirli idi ve gerçekten (kendini) güvenli hissetmiyordu.”

     “Gerçekten pasifti. O gerçekten hiçbir şeye aldırmıyordu. Sınıftaki hiçbir kimse ile ilgili değildi. Kimseyi motive etmeye çalışmadı.”

     “Alan Uzmanı” kişilerin öğretme yeterliklerine ilişkin görüşleri de şunlardır:

     “ Herhangi bir sınıfa konuyu açıklayabileceğini sanmıyorum. Çünkü öğrencilerin öğrenmesine nasıl yardım edileceğini, nasıl dikkatlerinin çekileceğini, katılımlarının nasıl sağlanacağını bilmiyor.”

     “Kendisinin onu öğrenmeye ihtiyacı var. O zaman konuyu daha alt düzeyde terimlerle ve yavaş yavaş açıklayabilir.”

     “Eğer daha organizeli olsaydı, sinirli olmazdı; konuyu da birçok yolla açıklayabilirdi.”

     “ Tahtada basit çizimler yaptı. Fakat sinirli olduğundan biraz karıştırdı”.

     “Konuyu biliyor; fakat onu öğrencilerin anlaması için nasıl sunacağını bilmiyor.”

     Sonuç olarak gerek Türk , gerekse Amerikalı öğrenciler, “alanlarında uzman fakat öğretmenlik formasyonu ve deneyimi olmayan öğretmenlerin”, konularını bildiklerini, ancak öğrencilerin öğrenmesini sağlayamadıklarını ifade etmişlerdir. Bu öğretmenler sınıfta genel olarak, sinirli, gergin, kaynağa daha bağımlı, güvensiz olmuşlar; sınıfa hazırlıklı gelmelerine rağmen bu hazırlıklarını sınıfta etkili olarak kullanamamışlar, öğrencilerle iletişimi ve sınıf yönetimini sağlayamadıkları için öğrenmeyi de gerçekleştirememişlerdir.

     4. Öğrencilerin görüşlerine göre gözledikleri çeşitli gruplardaki öğretmenlerin bir öğretmen olarak hangi özelliklerini beğendiklerini ve hangi özelliklerini beğenmediklerine ilişkin görüşleri

     Bu bölümde, deneyde “deneyimli ve başarılı”, “deneyimli”, “yeni ve başarılı olmaya aday öğretmen” “Alanında uzman fakat öğretmenlik formasyonu ve deneyimi olmayan”Dkişilerin bir öğretmen olarak hangi özelliklerini öğrencilerin beğendiklerini ve hangi özelliklerini beğenmediklerine ilişkin görüşlerine yer verilmiştir. Ayrıca Türk ve Amerikalı öğrencilerin görüşleri karşılaştırılmıştır.

     Öğrencilerin, “deneyimli ve Başarılı” grupta yer alan öğretmenlerin hangi özelliklerini beğendiklerine, hangilerini beğenmediklerine ilişkin görüşleri Tablo 5’te verilmiştir.

Tablo 5: Deneyimli ve Başarılı Öğretmenlerin Bir Öğretmen Olarak Hangi Özelliklerini Beğendiklerine, Hangi Özelliklerini Beğenmediklerine İlişkin Öğrenci Görüşleri

Beğenilen Özellikler

Frekans

 

Ders anlatış biçimini

102

 

Çok hevesli, istekli oluşunu

20

 

Teşvik edici olmasını, öğrencilerle iyi etkileşim kurmasını

47

 

Güleryüzlü yaklaşımını, öğrencilere sıcak davranmasını, espri yapmasını,

48

 

Anlaşılır bir dil kullanmasını,

40

 

Sınıf kontrolünü, disiplinini, şakayla karışık yerinde uyarıda bulunmasını,

20

 

Deney yapmasını,

20

 

Tahtayı kullanış  biçimini, şekil çizmesini,

12

 

Konunun günlük yaşamdaki  önemini açıklamasını ve örneklerle  vermesini,

19

 

Cevapları öğrenciye buldurmasını,

17

 

Öğretmenlik bilgisini,

18

 

Ses tonunu,

14

 

Adil oluşunu,

30

 

Dersin sonunda özet  yapmasını,

6

 

TOPLAM / YÜZDE

413

% 87

Tablo 5”in devamıdır.

Beğenilmeyen Özellikler

Frekans

 

Ses tonu yüksekti,

34

 

Kalemle tahtaya vurmasını,

3

 

Tahtayı kullanışını  (küçük yazıyor)

8

 

Zamanı kullanmasını,

1

 

Dağınıklığını (masadaki),

5

 

Bazı kelimeleri hatalı  telaffuz edişini,

2

 

Bazen argo sözcükler  kullanmasını,

1

 

Kendi sorduğu soruyu  kendi cevaplamasını,

1

 

Dersten atmasını,

8

 

TOPLAM / YÜZDE

63

% 13

GENEL TOPLAM / GENEL  YÜZDE

476

%100


     Tablo 5 incelendiğinde, öğrencilerin “deneyimli ve başarılı” grupta ders veren öğretmenlerin beğendikleri özelliklerinin yoğun olarak şunlar olduğu gözlenmektedir: “Ders anlatış biçimi”, “güleryüzlü yaklaşımı, öğrencilere sıcak davranmasını, espri yapmasını”, “çok hevesli olması, istekli olması”, “teşvik edici olması, öğrencilerle iyi etkileşim kurması”, “anlaşılır bir dil kullanması”, “sınıf kontrolünü, disiplini sağlaması, şakayla karışık yerinde uyarıda bulunması”, “deney yapması”, “öğretmenlik bilgisi”, “cevapları öğrenciye buldurması”, “konunun günlük yaşamdaki önemini açıklaması ve örnekler vermesi”, “adil oluşu” gibi özellikler gelmektedir.

     Beğenilmeyen özellikler sayıları ve frekansları çok az olmakla birlikte, öğrencilerin bu öğretmenlerde beğenmedikleri özellikler şunlardır: “Ses tonu yüksekliği”, “kalemle tahtaya vurması”, “tahtaya küçük yazma”, “masadaki düzensizlik”, “bazı kelimeleri yanlış telaffuz etme”, “bazen argo sözcük söyleme”, “disiplin sorunu çıkaran öğrenciyi dersten atma” gibi davranışlardır.
Toplam 413 frekansla beğenilen özellikler ifade edilmiş; toplam 63 frekansla da beğenilmeyen özellikler ifade edilmiştir.

     Beğenilen özelliklerin, doğrudan öğrenmeyi sağlama ve nitelikli hale getirmeye ilişkin olmasına karşın beğenilmeyen özelliklerin, öğrenme açısından yaşamsal bir önem taşımadığı, ancak bazı öğrencileri rahatsız edebilecek, az sayıda bazı özellikler olduğu gözlenmektedir.

     Amerikalı öğrencilerin görüşlerine göre de deneyimli ve başarılı grupta yer alan öğretmenlerin olumlu özelliklere sahip oldukları belirtilmiş, çok az sayıda beğenilmeyen özellik bildirilmiştir (Berliner ve diğerleri, 1989).

     Amerikalı öğrencilerin görüşlerinden bazı örnekler aşağıda verilmiştir:

     “Etkili ve olumlu tutuma sahip olarak betimleyebilirim”

     “Arkadaşça, dost, hoş, kibar ve yeni bilgilere sahip olarak tanımlayabilirim”

     “Güleryüzlü, mutlu, gerçekten dost ve enerjik”

     Yukarıdaki ifadeler de Amerikalı öğrencilerin bu soruda, öğretmenlerin beğendikleri özellikleri olarak daha çok kişilik özellikleri üstünde yoğunlaştıkları ve bu özellikler bakımından Türk öğrencilerle büyük bir benzerlik gösterdikleri gözlenmektedir. Ancak Türk öğrencilerin, öğretmenlerin kişilik özelliklerinin yanı sıra öğretmenlerin öğrenmeyi doğrudan sağlayan özelliklerini de ifade ettikleri gözlenmektedir.

     Öğrencilerin, “ Deneyimli” grupta yer alan öğretmenlerin hangi özelliklerini beğendiklerini, hangilerini beğenmediklerine ilişkin görüşleri Tablo 6’da verilmiştir.

Tablo 6: Deneyimli Öğretmenlerin, Bir Öğretmen Olarak Hangi Özelliklerini Beğendiklerine, Hangi Özelliklerini Beğenmediklerine İlişkin Öğrenci Görüşleri

Beğenilen Özellikler

Frekans

 

Hiçbir şeyini  (beğenmedim)

35

 

Ders anlatışını,

64

 

Derse hazır gelmesini,

3

 

Araç-gereç kullanmasını,

10

 

“Sevgili öğrenciler” diye hitap etmesini

1

 

Problem çözdürmesini,

3

 

TOPLAM / YÜZDE

81

% 24

Beğenilmeyen Özellikler

Frekans

 

Anlatış biçimini

32

 

Çok gergin ve  heyecanlı oluşunu, espiri yapmamasını,

20

 

Öğrenciyle etkileşim kuramayışını, öğrenci katılımını sağlayamayışını,

19

 

Hareketlerini, sert görünüşünü,

17

 

Espriyle dersi kaynatmak istemesini,

10

 

Disiplini sağlayamayışını,

19

 

Ders dışı konulara  yer vermesini, ideolojik görüşünü ortaya koymasını,

9

 

Dersin akışında kopukluk  yaratmasını,

5

 

Deney yapış biçimini  ve açıklama tarzını,

8

 

Nutuk çekmesini,

8

 

Düzensizliğini,

2

 

Aynı anda   anlamlı sözcükler kullanmasını,

3

 

Öğrencileri güdülememesini,

5

 

Problemi çözemeyenleri yerine oturtmasını,

4

 

Dersi yavaş anlatmasını,

10

 

Kız öğrencilere  “hanım kız” demesini

5

 

Az örnek vermesini, yaşamdan örnek vermemesini; örneklerini kitaptan faydalanmasını,

15

 

Konuşma tarzını, ses  tonunu,

7

 

Pasif olmasını, çok tekrar yapmasını,

7

 

Hızlı anlatmasını, hızlı yazdırmasını,

8

 

Tahtayı kullanış biçimini; düzensizliğini,

9

 

TOPLAM / YÜZDE

257

% 76

GENEL TOPLAM / GENEL YÜZDE

338

%100

     Tablo 6 incelendiğinde, öğrencilerin “deneyimli” grupta yer alan öğretmenlerin beğendikleri özelliklerinin çok az olduğu, beğenmedikleri özelliklerinin ise daha çok olduğu gözlenmektedir. Beğenilen özelliklere ilişkin toplam frekans 81 olmasına karşın, beğenilmeyen özelliklere ilişkin toplam frekans ise 257’dir.

     Beğenilen özellikler arasında frekansları az da olsa, “ders anlatış biçimi”, “derse hazırlıklı gelmesi”, “araç-gereç kullanılması”, “sevgili öğrenciler diye hitap etmesi” ve “problem çözmesi” gelmektedir.

     Beğenilmeyen özellikler arasında, ise şunlar bulunmaktadır: “Hiçbir şeyini beğenmedim”, “anlatış biçimini”, “çok gergin ve heyecanlı oluşunu”, “espri yapmamasını”, “öğrencilerin derse katılımını sağlayamayışını”, “disiplini sağlayamayışını”, “espri ile dersi kaynatmak istemesini”, “pasif oluşunu”, “çok tekrar yapmasını”, “ders dışı konulara yer vermesi ve ideolojik görüşünü ortaya koymasını”, “hızlı anlatması, hızlı yazdırmasını”, “aynı anda eş anlamlı sözcükler kullanmasını”, “öğrencileri güdüleyememesini”, “problemi çözemeyenleri yerine oturtmasını”, “kız öğrencilere ‘hanım kız’ demesini”, “deney yapış biçimi ve açıklama tarzını”, “az örnek vermesini, yaşamdan örnek vermemesini ve örnekleri kitaptan yararlanmasını” sevmediklerini belirtmişlerdir.

     Türk öğrencilerin görüşleriyle Amerikalı öğrencilerin görüşleri karşılaştırıldığında da benzer nitelikleri beğenmedikleri; bu grupta ders veren öğretmenlerin beğenilmeyen özelliklerinin daha çok olduğu ve beğenilen özelliklerinin ise çok az olduğu gözlenmektedir.

     Öğrencilerin, “ Yeni ve başarılı olmaya aday öğretmenlerin” Hangi özelliklerini beğendiklerine, hangilerini beğenmediklerine ilişkin görüşleri Tablo 7’de verilmiştir.

Tablo 7: “ Yeni e Başarılı Olmaya Aday Öğretmenlerin” Bir Öğretmen Olarak Hangi Özelleklerini Beğendiklerine, Hangi Özelliklerini Beğenmediklerine İlişkin Öğrenci Görüşleri

Beğenilen Özellikler

Frekans

 

Ders anlatış biçimi

77

 

Öğrencilere dostça yaklaşımını nazik-kibar, güler yüzlü, gerektiğinde ciddi oluşunu

60

 

Sevimli olmasını

2

 

Adil ve anlayışlı olmasını

11

 

Hevesli olmasını

11

 

Konuya hakim olmasını, kendine güvenini

15

 

Derse planlı gelişini

8

 

Disiplini sağlamasını

20

 

Tahtayı güzel kullanmasını; yazısını

12

 

Örneklerini ve bol örnek vermesini

13

 

Deney yapmasını

5

 

Bol problem çözmesi, çözdürmesini, öğrencilerini derse katmasını, sorular sormasını

12

 

Eski ve yeni bilgi arasında bağ kurmasını

2

 

Ders süresini iyi ayarlamasını

2

 

Konuşma şeklini

5

 

Ders sonunda özetleme yapmasını

4

 

Pekiştireç vermesini

2

 

Derse yeni bir araçla gelmesini

8

 

TOPLAM / YÜZDE

269

% 81

Tablo 7”ye devam edilmektedir.

Beğenilmeyen Özellikler

Frekans

 

Aralıklı konuşmasını; yavaş anlatmasını

6

 

Pasif hareketlerini

3

 

Dersi eğlenceli işlemeyişini

1

 

Çok bağırmasını

3

 

Ses tonunun zayıf olmasını

7

 

Disiplini sağlayamamasını

10

 

Çok yazı yazdırmasını ve hızlı yazdırmasını

8

 

Çok hoşgörülü oluşunu

1

 

Nutuk atmasını

1

 

Elinde notlarını sürekli bulundurmasını

2

 

Sert konuşmasını

3

 

Yiyecek gibi bakmasını

1

 

Gergin olmasını

2

 

Tahtada çok çalışmasını

1

 

Öğrencileri derse katmamasını

2

 

Deney yaparken karışımı iyi ayarlayamadığı için zaman harcamasını

4

 

Masadaki düzensizliğini

6

 

Tahtada yazısı küçüktü

3

 

Gözlüğünü

1

 

TOPLAM / YÜZDE

65

% 19

GENEL TOPLAM / GENEL YÜZDE

334

%100

     Tablo 7 incelendiğinde, öğrencilerin görüşlerine göre “Yeni ve Başarılı Olmaya Aday Öğretmen” grubunda ders veren öğretmenlerin beğendikleri özelliklerine ilişkin toplam frekansın (269), beğenmedikleri özelliklerine ilişkin toplam frekanstan (65) çok yüksek olduğu gözlenmektedir.

     Beğenilen özellikler arasında “ders anlatış biçimi”, “Öğrencilere dostça yaklaşımı, nazik-kibar, güler yüzlü oluşu ve gerektiğinde ciddi oluşu, “sevimli olması”, “adil ve anlayışlı olması”, “hevesli olması”, “konuya hakim olması, kendine güvenmesi”, “bol örnek vermesi, problem çözmesi, çözdürmesi, öğrencileri derse katması”, “disiplini sağlaması”, “derse yeni bir araçla gelmesi” gibi özellikler bulunmaktadır.

     Beğenilmeyen özellikler arasında da “disiplini sağlayamama”, “aralıklı konuşma ve yavaş anlatma”, “pasif hareketleri”, “ses tonunun zayıf olması”, “dersi eğlenceli işlemeyişi” “sert konuşması”, “gergin olması”, “tahtada yazısının küçüklüğü”, “masadaki düzensizliği”, “Gözlüğü”, “elinde notlarını sürekli bulundurması” gibi özellikler bulunmaktadır.

     Yukarıdaki, Türk öğrencilerin “Yeni ve başarılı olmaya aday öğretmenler” ile ilgili beğendikleri ve beğenmedikleri özellikler karşılaştırıldığında beğenilen özelliklerin, öğrenmeyi sağlama, öğrencileri öğrenmeye güdüleme ve sınıf yönetimini sağlama bakımından daha yaşamsal özellikler olduğu ve daha çok tekrar edildiği görülmektedir. Beğenilmeyen özelliklerin ise, frekanslarının daha düşük olduğu ve öğretme biçiminden çok kişilik özelliklerine dönük olduğu gözlenmektedir.

     Amerikalı öğrencilerle Türk öğrencilerin “Yeni ve Başarılı olmaya aday öğretmen”lerin beğendikleri ve beğenmedikleri özelliklerine ilişkin görüşleri karşılaştırıldığında, Türk öğrencilerin bu gruptaki öğretmenlerde olumlu olarak gözledikleri özelliklerin, Amerikalı öğrencilerin bu gruptaki öğretmenlerde gözledikleri olumlu özelliklerden daha çok olduğu görülmektedir.

     Bu durum Türkiye’de uygulanan deneyde; bu grupta derse giren yeni ve başarılı olmaya aday öğretmenlerin daha iyi seçilmesinden ve öğretmenleri tarafından güdülenmiş olmalarından kaynaklanabilir.

     Öğrencilerin, “Alanında uzman fakat öğretmenlik formasyonu ve deneyimi olmayan” öğretmenlerin hangi özelliklerini beğendiklerine, hangilerini beğenmediklerine ilişkin görüşleri Tablo 8’de verilmiştir.

     Öğrencilerin, alanında uzman fakat öğretmenlik formasyonu ve deneyimi olmayan öğretmenlerin hangi özelliklerini beğendiklerine, hangilerini beğenmediklerine ilişkin görüşleri Tablo 8’de verilmiştir.

Tablo 8: Alanında Uzman Fakat Öğretmenlik Formasyonu Olmayan Kişilerin, Bir Öğretmen Olarak Hangi Özelliklerini Beğendiklerine ve Hangi Özelliklerini Beğenmediklerine İlişkin Öğrenci Görüşleri

Beğenilen Özellikler

Frekans

 

Hiçbirşeyini sevmedim

30

 

Güler yüzlü ve şaka ile karışık ders anlatışını

20

 

Hoşgörülü davranmasını; iyi niyetli oluşunu

15

 

Araç-gereç getirerek ders işlemesini

5

 

Deney yapmasını

7

 

Günlük yaşamdan örnekler vermesini

2

 

Sakalını

1

 

TOPLAM / YÜZDE

50

% 13

Beğenilmeyen Özellikler

Frekans

 

Ders anlatışını; konuyu anlatış şeklini

75

 

Dersi masada oturarak anlatmasını; Kitaba bağlı kalmasını

18

 

Disiplini sağlayamayışını; konuşanı uyarmamasını

60

 

Öğrencilerle iletişim kuramamasını, pasif olmasını

30

 

İstekli olmamasını, tedirgin, sinir olmasını

28

 

Pasif olmasını

15

 

Yavaş konuşmasını, ses tonunu

18

 

Dersi kendi kendine işleyişini

35

 

Dersi sadece önündekilere anlatmasını, sınıfta bir tarafı görmesini

20

 

TOPLAM / YÜZDE

329

% 87

GENEL TOPLAM / GENEL  YÜZDE

379

%100

     Tablo 8 incelendiğinde, öğrencilerin “Alanında uzman fakat öğretmenlik formasyonu ve deneyimi olmayan kişi”lerin bulunduğu gruptaki öğretmenlerin beğenmedikleri özelliklerinin, beğendikleriözelliklerinden daha çok olduğu gözlenmektedir. Beğenilen özelliklere ilişkin frekansın 49, beğenilmeyen özelliklere ilişkin frekansın ise 329 olduğu gözlenmektedir.

     Beğenilen özellikleri arasında şunlar gelmektedir: “Güler yüzlü ve şaka ile karışık ders anlatışı”, “hoşgörülü davranmasını ve iyi niyetli olmasını”, “araç-gereç getirerek ders işlemesi”, “deney yapması”

     Beğenilmeyen özellikler arasında da yoğun olarak; “hiçbir şeyini sevmedim”, “ders anlatışını, konuyu anlatış şeklini”, “disiplini sağlayamayışını, konuşanı uyarmamasını”, “öğrencilerle iletişim kuramamasını, pasif olmasını”, “istekli olmamasını, tedirgin, sinirli olmasını”, “dersi masada oturarak analatmasını, kitaba bağlı kalmasını”, “yavaş konuşmasını, ses tonunu”, dersi kendi kendine işleyişini”, “dersi sadece önündekilere anlatmasını, sınıfta bir tarafı görmesini” gibi ifadeler yer almıştır.

     Türk ve Amerikalı öğrencilerin bu gruptaki öğretmenlere ilişkin görüşleri arasında büyük benzerlikler bulunmaktadır. Her iki gruptaki öğrencilerde “alanında uzman fakat öğretmenlik formasyonu ve deneyimi olmayan” bu öğretmenlerin öğretmen olarak beğenmedikleri özelliklerinin çok olduğu, beğendikleri özelliklerinin ise çok az olduğu gözlenmektedir.

     Beğenilmeyen özelliklerin, öğrenmede yaşamsal önem taşıyan ve bir öğretmende mutlaka bulunması gerekli özelliklerin yokluğundan kaynaklanması, konu alanını çok iyi bilen kişilerin, öğrencilerin iyi öğrenmesini sağlayamayacağına ilişkin görüşleri destekleyen bir kanıt olarak görülebilir.

     6. Öğrencilerin Deney Grubunda Yeralan Çeşitli Gruplara Ait Öğretmenleri, Ne Derecede Ait Oldukları Gruba Yerleştirdiklerine İlişkin Bulgular

     Bu alt bölümde; deneyde “Deneyimli ve Başarılı”, “Deneyimli”, “Yeni ve başarılı olmaya aday” öğretmenlerle, “Alanında uzman fakat öğretmenlik formasyonu ve deneyimi olmayan” kişilerden oluşan dört gruptaki öğretmenleri, öğrencilerin ne derecede ait olduğu gruba doğruyerleştirdiklerine ilişkin bulgular sırasıyla Tablo 9, Tablo 10, Tablo 11, Tablo 12’de verilmiştir.

Tablo 9: “Deneyimli Ve Başarılı” Grupta Yere Alan Öğretmenlerin; Öğrenci Gözlemlerine Göre Yerleşirildikleri Grupla

Gruplar

Frekans

Yüzde %

Deneyimli ve Başarılı

141

69

Deneyimli fakat Çok başarılı Değil

46

15

Yeni ve Başarılı Olmaya Aday

8

8

Alanında Uzman Fakat Öğretmenlik Formasyonu Yok

8

8

TOPLAM

203

100

 Toblo 10: “Deneyimli Fakat Çok Başarılı Olmayan” Grupta Yer Alan Öğretmenlerin, Öğrenci Gözlemlerine Göre Yerleştirildikleri Gruplar

Gruplar

Frekans

Yüzde %

Deneyimli ve Başarılı

26

15

 

Deneyimli Fakat Çok başarılı Değil

97

56

 

Yeni ve Başarılı Olmaya Aday

32

18

 

Alanında Uzman Fakat Öğretmenlik Formasyonu Yok

19

11

 

TOPLAM

174

100

 

Tablo 11: “Yeni Ve Başarılı Olmaya Aday” Grubunda Yer Alan Öğretmen Adayların, Öğrenci Gözlemlerine Göre Yerleştirildikleri Gruplar

Gruplar

Frekans

Yüzde %

Deneyimli ve Başarılı

13

8

 

Deneyimli

21

12

 

Yeni ve Başarılı Olmaya Aday

116

69

 

Alanında Uzman Fakat Öğretmenlik Formasyonu Yok

19

11

 

TOPLAM

169

100

 

Tablo 12: “Alanında Uzman Fakat Öğretmenlik Formasyonu Olmayan” Grubunda Yer alan Kişilerin, Öğrenci Gözlemlerine Göre Yerleştirildikleri Gruplar

Gruplar

Frekans

Yüzde %

Deneyimli ve Başarılı

10

6

 

Deneyimli

27

18

 

Yeni ve Başarılı Olmaya Aday

22

14

 

Alanında Uzman Fakat Öğretmenlik Formasyonu Yok

95

62

 

TOPLAM

154

100

 

     Tablo 9 incelendiğinde, öğrencilerin % 69’u ‘Deneyimli ve Başarılı Öğretmen” olarak seçilmiş olan öğretmenleri doğru kategoriye yerleştirdikleri gözlenmektedir.

     Tablo 10 incelendiğinde ise, öğrenciler “Deneyimli fakat çok başarılı olmayan” grupta seçilen öğretmenleri % 56 oranında; Tablo 11’de “Yeni ve başarılı olmaya aday öğretmen” olarak seçilmiş öğretmenleri de % 69 oranında; Tablo 12’de “Alanında Uzman Fakat Öğretmenlik Formasyonu Olmayan” grupta yer alan öğretmenleri % 62 oranında doğru kategoriye yerleştirmişlerdir.

KAYNAKLAR

Abbot-Chapman, J., Hughes, P., Holloway, G.&Wyld, C. (1990) Identifying the Qualities and Characteristics of the “Effective” Teacher. Hobart, Youth Education Studies Centre, University of Tasmania

Baird, J.S.Jr. (1987). “Perceived Learning in Relation to Student Evaluation of University Instruction.” Journal of Educational Psychology. 79.90-91.

Bassey, M. (1989). “PLATO’S GUARDIANS : On the Training of Primary School Teachers“ Teachers Weekly. 54.p.32.

Barry K.& King, L. (1993) Beginning Teaching, 2nd Ed. Wentworth Falls, NSW, Social Science Press

Berliner, D.C. (1986). “In Pursuit of the expert pedagogue”. Educational Researcher.
15:7 pp.5-13

Bulgren, J., Scanlon, D. (Dec97/Jan 98). “Instructional routines and Learning Strategies That Promote Understanding of Content Area Concepts.” Journal of Adolescent & Adult Literacy, 41:4p,292, Database: academic Search Elite

Carter, K., Sabers, D., Cushing, K., Pinnegar, S. & Berliner, D.C. (1987). “ Processing and Using Information About Students: A Study of Expert, Novice and Postulant Teachers.” Teaching & Teacher Education. 3:2.147-157.

Carter, K.C.& Berliner, D.C. (1987, April) “Expert and Novice Interpretations of Classroom Data” Paper Presented at the Annual Meeting of the American Educational Research Association, Washington D.C.

Elliott, J. (1989). “New Directions for Educational Theory-Educational Inquiry and the Development of Teachers” Professional Knowledge”. Cambridge Journal of Education. 19:1. pp.81-102.

Ertürk, Selâhattin. (1972) Eğitimde “Program” Geliştirme. Ankara: Yelkentepe Yayınları.

Mc Neil J.D. ve W.J. Popham, (1973).“The Assessment of Teacher Competence”, Bulunduğu Kaynak: R.M.W. (Ed.) Travers, Second Handbook of Research on Teaching. Chicago: Rand McNally.

Oğuzkan, Ferhan A. (1976).Öğretmenliğin Üç Yönü. Ankara: Tekışık Matbaası.

Özyürek, Leylâ. (1981).Öğretmenlere Yönelik Hizmet-İçi Eğitim Programlarının
Etkinliği. Ankara: Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yayınları. No. 102.

Teacher Training Agency (1997). Teaching As a Research Based Profession: The Teacher Research Grant Scheme (London T.TA).Database: Academic Search Elite.

Rasmussen, K.L. and Gayle V. Davidson-Shivers. (1999). “Teaching, Learning and Testing: Learning Processes”. Educational Administration Abstracts.
34.1.p 46.Database: Academic Search Elite

Sabers, D., Cushing, K. & Berliner, D.C. (1988). “Expertise in Teaching: The Student Perspective”. Paper Presented at the Annual Meeting of American Education Research Association. New Orleans. Louisiana.

Senemoğlu, Nuray. (1992). “Türkiye ve İngiltere’de İlköğretime Öğretmen Yetiştirme ve Türkiye’deki Sistemin Geliştirilmesi için Öneriler”.H.Ü.Eğitim Fakültesi Dergisi: Türkiye’de İlköğretim sempozyumu Dergisi Sayı: 8, ss. 143-156.

Senemoğlu, Nuray. (1990). “Ortaöğretime Öğretmen Yetiştirmede “Genel Kültür” Bakımından Fen Edebiyat ve Eğitim Fakültelerinin Etkililiği”. Çağdaş Eğitim 15:157, 158, 160. ss:28-33,
39-44, 26-31.

Senemoğlu, Nuray ve Durmuş Ali Özçelik. (1989) “Ortaöğretime Öğretmen Yetiştirmede “Meslek Bilgisi” Bakımından Fen-Edebiyat ve Eğitim Fakültelerinin Etkililiği” Çağdaş Eğitim
14:142, 143, 144.

Senemoğlu, Nuray. (1989). “Orta Öğretime Öğretmen Yetiştirmede “Alan Bilgisi” Bakımından Fen- Edebiyat ve Eğitim Fakültelerinin Etkililiği” H.Ü. Eğitim Fakültesi Dergisi. Sayı:4, ss.109- 126.

Wilson, S.&Cameron, R. (1996). “Student Teacher Perceptions of Effective Teaching: A Developmental Perspective”. Journal of Education For Teaching. 22:2.pp.181-195.