ALTIN
SÖZLER: -Ey Müslüman;
İslam'ı öyle diri ve sağlam
yaşa ki, seni öldürmeye
gelen sende dirilsin. Sezai
Karakoç
Mümin kullarıma söyle en güzel şekilde konuşsunlar. (Kur'an - İsra,53)
"Rabbinin
yoluna hikmetle, güzel öğütle davet et.
Onlarla mücadeleni en güzel
yol hangisi ise onunla yap.
Şüphesiz ki Rabbin, o
yolundan sapan kimseyi en çok
bilendir. O hidayete
ermişleride en iyi bilendir." (Kur'an/Nahl-125)
"Onların içlerine işleyecek, ruhlarına nüfuz edecek söz söyle." (Kur'an/Nisa-63)
"Hiç
şüphe yok ki sözde sihirleyen,
müessiz olan bir kudret
vardır."(Buhari, Nikah:47
VI/137)
"Güzel
sözler petekten damla damla sızan bala benzer. Bunlar
insanın
ruhuna tad verir." (Hz.Süleyman a.s.)
"İyiliğe
iyilik; Her kişinin işidir.
Kötülüğe iyilik; er
kişinin işidir."
"Her
hangi bir problemle karşılaşan kişi,
eğer çözümü için bir
çaba göstermesse,
kişi O problemin bir
parçasıdır !"
"Akıllı
ve çalışkan ise TAKDİR ET,
Akıllı ama tembel
ise İKAZ ET,
Akılsız ama çalışkan
ise DİKKAT ET,
Akılsız ve tembel
ise İMHA ET."
"İnsanlar
kıyafetlerine göre karşılanırlar,
sohbetlerine göre
uğurlanırlar.”
“Ağzından
çıkacak sözün efendisi, ağzından çıkmış
sözün kölesi ol.”
"Zulüm
yanar ateştir, yaklaşanı yakar; kanun sudur; akarsa, nimet
saçar.”
"Düşüncelerine dikkat et, söz oluveriyorlar,
Sözlerine dikkat et, hareket oluveriyor.
Hareketlerine dikkat et, alışkanlık oluveriyorlar.
Alışkanlıklarına dikkat et, karakterini oluşturuyorlar.
Karakterine
dikkat et, kaderin oluyorlar."
"İnsan
hakkı kime verilir, insan olana. İnsan hakkını
kim verir, insan olan."
Baş
ağrımadan başarılamaz.
Gününü
gün edenler, sadece gününü dün ederler.
Sonsuz da
olsa O'nsuz hayat bir hiç...
KULA BELA
GELMEZ, HAK YAZMADIKÇA.
HAK BELA YAZMAZ,
KUL AZMADIKÇA.
İYİ İNSAN
NEFSİ İLE KAVGALI (kendini terbiye eden)
ÇEVRESİ İLE BARIŞIK
OLANDIR.
Karayı
karalamakla yok edemezsin.
Karayı
beyazlatmak gerek.
* Çalışmak
için müsait gün ve saat bekleme. Bil ki, hergün ve
her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. * Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve köşe çalışmanın en müsait yeridir. * Bir günde ve
bir zamanda yapman lazım gelen bir işi, ertesi güne
bırakma. Zira her günün derdi gibi, * Bir zamanda yalnız tek bir iş yap, yalnız bir ders ve bir kitap hatta bir fasıl üzerine çalış. * Başladığın bir işi yapıp bitirmeden başka işe başlama. Yarıda kalan iş, başlanmamış demektir. * Bir günün işini bitirdikten sonra, ertesi gün ne iş yapacağına karar ver. * Bir işi
başlamadan, bir dersi öğrenmeye, bir kitabı okumaya
oturmadan evvel düşün ve çalışman için lazım * Çalışmaya oturduğun zaman, tıpkı ateş hattında düşmanı gözetleyen asker gibi uyanık ol vedikkat kesil. * Bir işi
başlamadan evvel o işi en kısa zamanda, en kolay, en
temiz surette nasıl yapmak nasıl öğrenip etüd *
Çalıştığın bir iş üzerinde herhangi bir
güçlüğü yenmeden bir adım bile gerileme. Bil ki
yılgınlık maskeli bir
* Bir işte
yorulursan dinlenmek için, işini değiştir ve
çalışma hızını yavaşlat, dinlenme bahanisiyle boş
oturma. * Hergün iyi bit eserden yüksek sesle beş on sahife oku. Bu sayede konuşma ve söz söyleme istidadın gelişir. *
Çalıştığın bir dersin, fasıl ve bahislerini
bitirdikçe, kitabı kapayıp okuduğunu ezberden hülasa
halinde not et. * Dil bilgisi, bir gaye değil bir vasıtadır. Asılgaye olan fikir zenginliğidir. * Kişinin kıymeti, dilinin altında ve kaleminin ucunda gizlidir. Onu söz ve yazı açığa vurur. * Her şeyden önce ana dilini iyi konuşmayı ve yazmayı öğren. İnsan için en faydalı olanı, kendi anadilidir. * Bir işe öfkeli ve sinirli iken karar verme, bekle öfken geçsin, zira öfke ile kalkan zararla oturur. * Çok konuşma. Yerinde ve özlü konuş. Kıymet ve tesir çok sözde değil, yerinde ve özlü sözdedir. Ord. Prof. Dr. Ali Fuat BAŞGİL |
NE YAP, NE YAPMA !
Günlerini say, servetini say, büyüklerini say ama yerinde sayma!
Paranı ver, gönlünü ver, selam ver, canını ver ama sırrını verme!
Eşini beğen, işini beğen, aşını beğen ama kendini beğenme!
Emek ver, kulak ver, bilgi ver ama hiç bir zaman boş verme!
Fidan büyüt, garip doyur, çocuk besle ama kin besleme!
Hedefe koş, cihada koş, yardıma koş ama ortak koşma!
Satıcı ol, alıcı ol, kalıcı ol, bulucu ol ama bölücü olma!
Davet et, hayrat et, affet, tevbe et ama ihanet etme!
Okumaktan zarar gelmez, oku ama lanet okuma!
Elini aç, gözünü aç, kapını aç ama ağzını açma!
Rakibini geç, sınıfını geç ama gülüp geçme!
Zulmü devir, nefsi devir, ama çam devirme!
Ev al, araba al, akıl al, ama beddua alma!
Yaklaş, konuş, tanış, ama uzaklaşma!
Seslen, uslan, ama yaslanma!
Doğrul, devril, ama eğilme!
İtil, atıl,
ama satılma!
Ne insanlar
gördüm üzerlerinde elbise yok,
ne elbiseler gördüm
içlerinde insan yok. Mevlana
Karayı
karalamakla yok edemezsin.
Karayı
beyazlatmak gerek.
Doğruysan
kimse hatırlamaz,
yanlışsan hiç kimse
unutmaz. (Murfy)
YALNIZ KENDİ
NEFSİNİ DÜŞÜNEREK DOST ARAYAN,
HİZMETÇİ ARIYOR DEMEKTİR. Cenap Şehabeddin
Ne mutlu;
yalan, haset, öfke, kin, nefret ve kavga gibi
duyguları lügatından
silip kötü düşünceleri aşabilenlere.
Ne mutlu; ahlak, fazilet, iyilik,
ve güzellik iklimlerine ulaşabilenlere.
Ne mutlu; saygı hoşgörü ve adalet
gibi insanı değerlerle dolup taşabilenlere.
Ve ne mutlu ki, sevgiyi
bayraklaştırıp gönüller fethi için koşabilenlere.
SUR Dergisi, Mustafa
Turan