Dr.
Süleyman Sadi SEFEROGLU Hacettepe University, Faculty of Education Department of Computer Education & Instructional Technology Beytepe - ANKARA 06532 |
Sınıf Öğretmenlerinin Kendi Mesleki Gelişimleriyle İlgili Görüşleri,
Beklentileri ve Önerileri
Seferoğlu, S. S. (2001). "Sınıf öğretmenlerinin kendi mesleki
gelişimleriyle ilgili görüşleri, beklentileri ve önerileri", Milli
Eğitim Dergisi, Ocak-Şubat-Mart 2001, (149), s. 12-18.
Giriş
Bu çalışma, ilköğretim okulları birinci kademe (sınıf) öğretmenlerinin mesleki eğitim
konusundaki görüşleriyle ilgili olarak toplanan verilerin bir kısmının analizini içermektedir.
Bu çalışmanın temel amacı, öğretmenlerin kendi mesleki gelişimleriyle ilgili bakışları,
beklentileri ve önerilerini ortaya koymaktır.
Öğretmenlik mesleğinin ülke kalkınmasındaki rolü günümüzde bütün toplumlar
tarafından bilinmekte ve bununla ilgili olarak çeşitli düzenlemeler yapılmaktadır.
Öğretmenlik mesleğinin geliştirilmesi alanında yapılan araştırmalar , bu mesleğin
gereğince yürütülmesi ve okullardaki eğitimin kalitesinin yükseltilmesi için
mesleki gelişimin bir zorunluluk olduğunu göstermektedir, çünkü "eğer öğretmen
meslekte öğreniyorsa, o öğretmenin öğretmenliğinin kalitesi de yüksek olur".
Bu yüzden okullarda verilen eğitimin kalitesini iyileştirmek için öğretmenlere
mesleki açıdan kendilerini geliştirme olanakları tanınmalıdır .
Bilgi, beceri, yetenek ve meslekte öğrenmek için gerekli koşullar olarak tanımlanabilen
mesleki gelişim kavramı son yıllarda eğitimin geliştirilmesi çalışmalarında en önemli
faktör olmuştur . Öğretmenlerin meslek içinde yetiştirilmelerinin bir gerekçesi
olarak öğretmen adaylarının yetiştirildikleri eğitim kurumlarında yeterli mesleki eğitimi
alamamış olmaları gösterilmektedir. Rosenholtz yaptıgı araştırmaların bulgularına
dayanarak öğretmenlerin sınıfta başarılı olabilmeleri için becerilerinin güncelleştirilmesi
gerektiğini, yani öğretmenlerin günümüz koşullarında daha etkili olabilmeleri için
gerekli becerilere sahip olmalarının sağlanması gerektiğini ileri sürmektedir.
Kendilerine profesyonel yardım verilen öğretmenler, bir takım eğitim etkinlikleri
sonucunda bilgi ve becerilerini artırabilir ve bunun sonucunda da daha iyi birer öğretmen
olabilirler.
Rosenholtz ayrıca mesleki başarının genellikle daha fazla mesleki başarıyı
beraberinde getirdiğini ileri sürmektedir. Başarılı deneyimler yaşayan öğretmenler
kendi yetenek ve becerileriyle ilgili olarak daha fazla kendine güven duygusu geliştirirler.
Bunun bir sonucu olarak daha etkili ve verimli olabilmek için kendilerini geliştirme
yolunda arayışlar içinde olurlar ve bunun için daha çok çaba gösterirler.
Problem Cümlesi
İlkokul öğretmenlerinin kendi mesleki gelişimleriyle ilgili bakışları,
beklentileri ve önerileri nelerdir?
Yöntem
Bu çalışmanın temel amacı ilkokul öğretmenlerinin kendi mesleki gelişimleriyle
ilgili bakışları, beklentileri ve önerilerini ortaya koymaktır. Çalışmada betimsel
yöntem kullanılmıştır. Çalışma öğretmenlerin mesleki eğitim konusundaki görüşlerini
inceleyen bir çalışmada elde edilen verilerin bir kısmının analizini içerdiğinden,
ana çalışma için hazırlanmış olan anketin 5 açık uçlu sorudan oluşan bölümü
bu çalışma için kullanılmıştır.
Anket, Ankara ilinde rastgele seçilen 52 ilköğretim okulundan 500 öğretmene uygulanmıştır.
Örneklemin bütün öğretmenleri temsil edebilmesini sağlamak amacıyla, bu 500 öğretmenden
400'ü şehir statüsünde olan okullardan 100'ü de köy statüsünde olan okullardan seçilmiştir.
Devlet İstatistik Enstitüsünün verileri temel alınarak ve ayrıca posta hizmetlerinin
köylerde verimli bir şekilde çalışmadığı ve bu yüzden de köy okullarından daha
düşük düzeyde bir geri dönüş beklendiğinden oranlar bu şekilde kararlaştırılmıştır.
Uygulanan/dağıtılan anketlerden 313 adedi yani % 64'ü geri dönmüştür. Geri dönüş
oranı şehir okulları için % 69, köy okulları için ise % 43 olmuştur.
Açık uçlu sorulara verilen yanıtlar, yanıtların içeriğine göre önce anlamlı
gruplar haline getirilmiş daha sonra da tablolara dönüştürülerek her madde için
verilen yanıt sayısı ve yüzdelikler hesaplanmıştır.
Bulgular ve Yorum
Anketteki ilk soru öğretmenlerin mesleki gelişimleriyle ilgili olarak hangi zorluk,
sorun ve kaygılarla karşılaştıklarını bulmaya yöneliktir. Tablo 1'de de görüleceği
gibi bu soruyu 179 kişi yanıtlamıştır. Katılımcılar öğretmenlerin ana sorunları
olarak şu hususları belirtmişlerdir: "öğretmenlerin ekonomik sorunları"
(%30); "bir öğretmen sendikasının kurulması ve öğretmenlerin karar verme sürecinde
rol almaları" (%13); "eğitim sistemindeki reform ihtiyacı" (%13);
"hizmet-içi eğitim etkinliklerinin azlığı" (%13) ve "mesleki yayınlara
ulaşmada karşılaşılan güçlükler" (%12).
Sonuçlar ve Öneriler
Anketi yanıtlayan öğretmenler, öğretmenlerin karşılaştıkları zorlukların ve
sorunların üstesinden gelebilmek için eğitim sisteminde bir reforma ihtiyaç bulunduğunu
belirtmektedirler. Ayrıca; yeni ders programlarının hazırlanması, öğretmenlerin
ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanması, eğitimle ilgili yasa ve yönetmeliklerde
gerekli değişikliklerin yapılması ve yeni bir atama-yer değiştirme politikasının düzenlenmesi
yapılan diğer öneriler olarak karşımıza çıkmaktadır. Ankete katılanların hoşnutsuz
oldukları bir başka durum da, devletin haksız eğitim ve ekonomi politikalarına karşı
kendilerini korumada bir yol olarak gördükleri öğretmen sendikalarını kurmada karşılarına
çıkan yasal engeller.
Ankete katılanların yaptıkları diğer öneriler de "öğretmenlere mesleki yayınların
sağlanması (ulaştırılması), (eski) öğretmen okullarının yeniden hayata geçirilmesi
veya yeni öğretmen yetiştiren kurumların kurulması, denetim sisteminde köklü değişiklerin
yapılması, okullarda daha fazla ve sıklıkta mesleki toplantıların yapılması ve
öğretmenler arasında bir iletişim sisteminin kurulmasının sağlanması"
olmaktadır.
Mesleki gelişimin önündeki en büyük engel olarak hizmet-içi eğitim etkinliklerinin
azlığını gören katılımcılar bu etkinliklerin yaygınlaştırılmasını ve ayrıca
etkinliklerin amaçlarına uygun bir şekilde uygulamaya konulması gerektiğini de
belirtmektedirler.
Katılımcıların ısrarla belirttikleri bir başka husus ta iki öğretmenin
"mesleki konuları ve sınıflarında karşılaştıkları sorunları tartışma, eğitsel
materyallerle ilgili fikir alış-verişi yapma, ders planlarını birlikte hazırlama, çeşitli
sınıf-içi etkinlikleri birlikte uygulamaya koyma ve birbirlerinin sınıflarında ders
verme" ve benzeri paylaşımlarla birbirlerinin öğretmenlik uygulamalarını geliştirebileceklerini
vurgulamalarıdır.
Deneyimli öğretmenlerin yeni öğretmenlere nasıl yardımcı olabilecekleri konusundaki
soruya verilen yanıtlar (yapılan öneriler) yeni öğretmenlerin karşılaştıkları
sorunların katılımcılar tarafından çok iyi bir şekilde bilindiğini göstermektedir.
Deneyimli öğretmenlerin yeni öğretmenlere yapabilecekleri yardımlarla ilgili olarak
yapılan önerilerin bir kısmı: "yeni öğretmenlere ihtiyaç duydukları moral
desteğin verilmesi, yeni öğretmenlerin korkusuzca sorunlarını ve korkularını paylaşabilecekleri
bir dost ortamının yaratılması, onlara ders planlarının yapılması konusunda yardımcı
olunması, sınıf-içi gözlemlerin yapılması, rehberlik yapılması, kendilerinin daha
önce başarılı bir şekilde kullandıkları çeşitli yöntem ve tekniklerin tanıtılması".
Ancak, yeni öğretmenler sorunlarını belirtmedikçe deneyimli öğretmenlerin çözüm
önerileri sunamayacaklarını belirten katılımcılar, yeni öğretmenlerin özgürce
sorunlarını paylaşabilecekleri bir ortamın yaratılmasında deneyimli öğretmenlere
önemli bir görev düştüğünü belirtmektedirler.
Öğretmenin kişisel ve mesleki gelişimi için gereken etkinliklerin düzenlenmesi ve
uygulanması ülkemizde genellikle Mili Eğitim Bakanlığından (MEB) beklenir. Ancak,
gerek ülkemizdeki öğretmen sayısının yüksekliği, gerek MEB'na genel bütçeden ayrılan
pay ve gerekse diğer bir takım nedenlerden ötürü bütün bu etkinlikler ya yeterince
yapılamıyor ya da etkili olamıyor. Örneğin, ilköğretim müfettişlerinin öğretmenlere
rehberlik yapmaları yani onların hizmet-içi eğitimlerine bir katkıda bulunmaları
beklenir. Ancak, hem müfettişlerimiz bu konuda yeterli eğitimi almadıkları için, hem
de MEB bünyesinde yeterli sayıda müfettiş olmadığından müfettişler bu
fonksiyonlarını gereği gibi yerine getiremiyorlar. Dahası, öğretmenin, kendisini değerlendirme
rolü olan birisiyle sorunlarını paylaşarak yardım istemesi de düşünülemez.
Eğitimin geliştirilmesinde öğretmenin rolü günümüzde herkes tarafından
bilinmektedir. Bir toplumun kalkınması için öncelikle yetişmiş insan gücüne ihtiyaç
vardır. Yetişmiş insan gücü ise iyi okullarda mümkündür. Bir okulun iyi olabilmesi
de, yani öğrencilerinin iyi yetiştirilmesi de öğretmenler tarafından verilen eğitimin
kalitesine bağlıdır. Öğretmenin verdiği eğitimin kaliteli olabilmesi için de öğretmenin
bizzat kendisinin iyi yetiştirilmiş olması gerekir. Öğretmenin iyi olması ise onun
hem hizmet öncesinde iyi yetiştirilmesi, hem de hizmet içinde kendisini geliştirecek
olanaklardan yararlanmasını sağlamakla olasıdır. Bunun için de öğretmene her yönden
destek olunmalıdır ki, öğretmen kendisini hem kişisel olarak hem de mesleki açıdan
geliştirebilsin.