HAVA DURUMU
 
 
      ANKARA     ANKARA

ÇEVRE EĞİTİMİ DERSİNİN ÖĞRENCİLERE KAZANDIRDIKLARI

             Geçen yıl bazı arkadaşlarımın çevre ile farklı tutumlar geliştirdiklerini fark ettim. Özellikle on yılı aşkın bir süredir tanıdığım arkadaşım yolda akan bir çeşme görse kapatıyor, küçük bir çöp görse onu alarak çöp kutusuna atıyordu. Hatta bir keresinde yolda eski bir defter bulmuştuk “Bunu geri dönüştürmek lazım dedi”. Bende “at çöpe” dedim. Ama sonra dönüştürülmesi gerektiğini anlattı bana. Bende o gün çok utanmıştım. Sonra çok aramamıza rağmen kağıt kutusu bulamadık. O da defteri evine götürdü.
Bu olaydan sonra çevre konusuna bayağı merak sarmıştım. Acaba bilmediğim daha neler var diye. Bu merakımı gidermek ve daha bilinçli olmak için Sinan Hocamızın açtığı Çevre Eğitimi dersini aldım. Her hafta farklı şeyler öğreniyorduk. Kağıt dönüşümü, elektrik – su tasarrufu, küresel ısınma, atıkları arıtma tesisi vs. en önemli kısım ise öğrendiğim şeyleri başkalarına aktarmam, insanları bilinçlendirmemdi. Fakat insanlar o kadar duyarsızlaşmış ve bilgisiz ki bazı konularda neredeyse pes ediyorum. Ama dünyanın 50 yıl sonraki halini düşününce korkuyor değilim. Su kaynakları azalmış, insanlar susuz. Doğal kaynaklar tükenmiş.
Bu durumda insanların her ne şekilde olursa olsun bilinçlendirilmesi sağlanmalı. Çünkü alınacak önlem ve uygulamalara dünyanın geleceğini değiştirebiliriz.

              Bu dersin bana çok faydası olduğuna inanıyorum. Önceleri etrafımda olup bitenlere pek aldırmıyordum. Ama şimdi çevre bilinci olarak etrafıma dikkat etmeye çalışıyorum. Dünyayı ne kadar da kirletmişiz diye arada kendime soruyorum. Sabahın erken saatlerinde havaya bakıyorum ve çok kirli olduğunu görüyorum. Ben artık bu kirliliğin nedenlerini biliyorum.
Gerçeği söylemek gerekirse önceleri çevreyi korumak için pek bir şey yapmıyordum. Ama bu dersi aldıktan sonra eskisi gibi düşünmüyorum. Az çok çevre ile ilgili bir bilgi birikimim oldu. Şimdi dah duyarlıyım.
Be dersin zorunlu olması daha iyi olur diye düşünüyorum. Sadece öğretmenler değil diğer branşlarda ki öğrencilerinde çevrelerine karşı duyarlı olmaları gerekiyor.

            Merhaba ben FBÖ 4. sınıf öğrencisiyim. Çevre dersini almayı ilk düşündüğümde, dürüst olmak gerekirse; tek etken Sinan Hocaydı. Çünkü ünü diğer bölümlere bile fazlasıyla yayılan Sinan Hocayı biz çok daha iyi tanıyorduk. Kendi aramızda da söylediğimiz gibi o, gerçekten “hocaların hocasıydı”. Her zaman sabırlı, iyi niyetli, öğrencisini sahiplenip koruyan ve amacı gerçekten öğretmek olan sayılı hocalarımızdandır.
Bu dersi almadan önce benden gerçekten çevreyle ilgili düşüncelerimi resme dökmem istense resim, tükenmiş su kaynaklarını, her taraftan havaya verilen dumanları, zehirli gazları vs. kısacası çaresizlik, umutsuzluk, yani tamamen karamsar duyguları içerirdi. Şimdi aslında bu sorunların küçük çözümlerle gelecekte hayatlarında memnun gülen insanlar çizerdim.
Çevre dersini almamış birçok insana önerim; çevre dersini almalarını, önemli bir ders olduğunu, seçmeli değil de zorunlu olması gerektiğini söylerim.
Çevre olmazsa hayat olmaz…

             Çevre Eğitimi dersini almadan önce; elimden geldiğince tasarruf ve geri dönüşüm yapmaya çalışırdım. Akan muslukları kapatmaya, elimde ki kullanılmış kağıtları kütüphanedeki geri dönüşüm kutusuna atmaya özen gösterirdim. Hatta yurtta oda arkadaşımı da bu yönde teşvik ettim. Elimizden geldiğince tekrar kullanılabilen malzemeleri çöpe atmamaya gayret gösteriyorduk. Tabi ki çevre eğitimi dersinin içeriği bundan ibaret değildi. Çok daha ilgi çekici ve önemli konuları barındırıyordu. Özellikle toprak ve ona bağlı olarak yer altı sularının kirlenmesi benim ilgi alanlarımdandı.
Çevre Eğitimi dersi aldıktan sonra; geri dönüşüm, toprak, hava, su kirlilikleri, küresel ısınma, sera gazları ve tıbbi atıkların çevreye etkileri, doğal hayatın ve dengenin korunması konularında pek çok yeni bilgi edindim.
Bu dersin bana en önemli katkısı, kendi branşımla ilgili, genel kültür olarak bilmem gerekenleri kazandırması oldu. Bu hususta Sinan Hocamıza teşekkürü borç bilirim.

            Dersten beklediklerim; son zamanlarda çevre sorunları basında da büyük yer tutmakta. Zaman zaman yapılan röportajlarda üniversite mezunları bile çevre hakkında birkaç şeyden öteye gidememekteler. Konulara benimde pasif kalmamam için bu dersi almak istedim. Bu nedenle çevre dersinde bilişsel ve duyuşsal bilgilerin bana kazandırılmasında bir araç olmasını bekledim.
Dersten kazanımlarım; beklentilerimin tamamını kazandığımı düşünüyorum. Çünkü tv programlarında ki / çevremde ki çevreyle ilgili konuşmalarda bunları anlayabiliyor, dersten kazandığım bilgileri konuşmalarımda kullanabiliyorum.
Okul öncesi dönemden bu yana bizlere çevreyle ilgili aktarılan bilişsel bilgilerin duyuşsal alana da aktarabildiğime inanıyorum. Çünkü çevremde ki çevre sorunlarına karşı basit de olsa kişisel mücadele veriyorum. Arkadaşlarımla, ailemle de çevre dersinde kazandığım bilgileri paylaşarak onlarında çevreye karşı duyarlı olmalarını sağlamaya çalışıyorum.

            Çevre Eğitimini almadan önce yaşadığımız çevreye ne kadar zarar verdiğimin farkında bile değilmişim. Birçok konuda dikkatli olmaya çalışıyordum. Yine de çok zararım oluyormuş. Daha da önemlisi benim elimden bir şeyler geleceğine, bazı şeyleri düzeltebileceğime inanmıyordum. İşte bu dersi aldıktan sonra düşüncelerim değişti.
Artık her bireyin sorumluluklarını yerine getirdiğinde dünyanın düzeleceğine inanıyorum. Bu dersle enerji tasarrufunun önemini çok iyi anladım. Su kaynaklarımızı bilinçli kullanmamız gerektiğini korkarak gördüm. Küresel ısınmanın, bilinçsiz yapılanmanın sonuçlarını korkarak izledim. Ama artık hatayı kendimde arıyor önce kendimi düzeltiyorum. Çevremdekileri uyarmayı kendime görev saydım. Öğretmenliğimde çevre eğitimiyle öğrencilerimi bilinçlendirmeyi görev saydım. Çünkü sonuç herkesi etkileyecek. Bizi, sevdiklerimizi, tüm insanları… Sonuçta işe artık kendimde gerektiğini düşünüyorum. Ama olumsuz düşünmenin yararlı olacağını biliyorum. Herkes birey olarak sorunu kendisinde arayacak, bilinçli ve duyarlı olacak. Yaşadığı, soluduğu çevreyi koruyacak. Bundan başka yol yok!

              Doğa her geçen gün biraz daha kirleniyor, ormanlar gün geçtikçe azalıyor, hava, su kirleniyor. Dünya yaşanmaz bir hal alıyor. Bu dünya nasıl oldu da bu hale geldi? Dünya böyle nereye gidiyor?
Bu dersi almaya başlamadan önce aklımda hep böyle sorular dolaşıyordu. Çevremizi daha iyi tanımak, çevre hakkında bilinçlenmek için bu dersi seçtim. Nitekim öyle oldu, hedefime ulaştım. Aklımdaki sorulara haftalar ilerledikçe tek tek yanıt buldum. Küresel ısınma nedir? Sera gazları hangileridir? Vs.
Çevreye nasıl yarar sağlayabileceğimi, öğrencilerimi nasıl bilinçlendireceğim hakkında bilgi sahibi oldum. Anlattıklarınızla, gördüklerimizle, yaptıklarımızla, araştırdıklarımızla çevre dersini çevre bilincine sahip bireyler olarak bitirdik.
Bu dersten sonra artık ileriye yönelik daha olumlu düşünüyorum. Çünkü çevreyi neyin etkilediğini biliyorum ve ona göre davranıyorum. Çevre bilincini almış toplumlarla geleceğimizi, yarınlarımızı kurtarabiliriz.

             Çevre Eğitimi dersini, bir Fen ve Teknoloji öğretmen adayının alması gerektiğini düşündüğüm için aldım.
Çevre Eğitimi dersinin teorik bilgiler ağırlıklı olarak işleneceğini düşünmüştüm. Dersi aldıktan sonra bu dersi sadece öğretmen adaylarının değil, bütün bölümde ki öğrencilerin almasının gerekli olduğunu düşündüm.
Dersin teorik bilgiler ağırlıklı değil de hem bilgi hem bilinç ile işlenmesi benim çok faydalı oldu. İlk haftalardan itibaren tutum ve davranışlarımda büyük değişiklikler oldu. Tek başıma yaptığım tasarrufların diğerleriyle birleşince ne kadar önemli olduğunu anladım.
Çevre bilincine sahip bir bireyin nasıl düşüneceği, nasıl davranacağı konusunda geniş bilgiler edindim. Her konuya böyle bakmaya başladım.
Sadece kendim bilinçli davranmaya çalışmıyorum. Yakınlarımı da bu konuda uyarıyorum. Bilgilerimi hayatıma yansıtmaya çalışıyorum. Bu dersi almakla ne kadar kazançlı olduğumu düşünüyorum.
Teşekkürler…

             Gerçekte bu dersi almamda dersin içeriğiyle ilgili hiçbir sebebim yoktu. Seçmeli ders almak zorundaydım ki mümkünse bölüm içi olan. Dersin işlenişiyle ilgili olarak bir ön fikrim vardı. Hocanın elinde power point sunular, belgesel CD’ler, içeriği konuyla ilgili filmler vardır, derste bunlarla geçer diye düşünüyordum.
Şimdi ise dönem sonu geldi ve ben hesaplarımın kısa bir gözden geçirmesini yapmak istiyorum. Dersin içeriği, işlenişi, bana kazandırdıkları ve yaşattıkları benim beklentilerimin çok üzerinde oldu. Hayata, insanlara, yaşam alanlarına karşı yeni bir bakış açısı kazandım.
Derslerde beni en çok düşündüren ve endişelendiren konu su ve suyun geleceği oldu. Önemli olduğu herkesçe bilinen ama kaybedildiği taktirde meydana gelecek büyük felaketlerden habersiz bir toplumuz ne yazık ki! Şimdi aileme, yakın çevreme bu konularda bu bilinci aşılamaya çalışıyorum.
Bu dersi almakla gerçekten kendim için, gelecekte yapacağım meslek için çok çok iyi bir şey yapmışım. Her şey için teşekkürler…

             Çevre dersi almadan önce çevremizin bozulduğunu, kirlendiğinin, doğal kaynakların tükenmekte olduğunun farkındaydım. Ancak yeterince bilinçli değildim.
Dersten önce durumun bu kadar ciddi olduğunun farkında değildim. Eğer önlem almazsak ilerde bu sorunların felaketlere yol açacağını fark ettim. Ancak bu sorunların çözümleri olduğunu fark ettik. Basit çözümler.
Yaptığımız geziler, izlediğimiz videolar sayesinde daha da bilinçlendik. Aslında önemli olan nasıl tasarruflar yapılacağını bilmek değil, bu çözümleri hayata geçirmektir. Çevre bilinci kazanmak demek, çevreyi kurtarmak için bir şeyler yapmak demektir. Dönem sonunda çevre bilincini kazandığımızı düşünüyorum. Artık daha dikkatli ve bilinçliyiz.

            Bu dersi almadan önce doğanın gittikçe bozulduğunu, dünyanın alarm vermeye başladığını biliyordum. Fakat bunu düzeltebileceğimi düşünmüyordum.
Dönem sonunda ise; çevre sorunlarının ailemi, beni çevremi doğrudan ya da dolaylı olarak etkilediğini gördüm. Akıtan musluklar kapatılmadığında gelecek nesillerin susuz kalacaklarının farkına vardım.
Bu derste yaptığımız gezilerden ev içinde bile biraz dikkat edersek ne kadar enerji tasarrufu edebileceğimizi öğrendim. Her yıl milyonlarca plastik bardağın çöpe atıldığını, bir plastik bardağın doğa da yok olması için geçmesi gereken zamanı ve buna bağlı olarak geri dönüşümün önemini kavradım.
Kısacası önceden daha duyarsızken artık dünyamızın çok büyük problemlerle karı karşıya olduğunun ve bu problemleri çözme gücünün insan elinde olduğunun bilincindeyim. Özellikle öğretmenlik mesleğinin, çevre bilincinin öğrencilere küçük yaşta aşılanması için en uygun meslek olduğunu düşünüyorum. Çevre sorunlarıyla mücadele için geniş kitlelere ulaşmak bizim elimizde.

Haberleri, gazeteleri yani kısaca gündemi elimden geldiği kadarıyla takip ediyorum. Yani çevre ile ilgili bu sorunlardan az da olsa haberim vardı. Bu sorunların hiç düzelmeyeceğini, bilinçsiz davranmamızın bedelini bizden sonrakilerin çekeceğini ve bu felaketin hiç düzelemeyeceğini düşünüyordum. Sanki bu sorunların bir çözümü yok gibiydi. Ama bu derste az da olsa bu soruların çözümüne katkıda bulunacağımızı öğrendim. Kaynakların tükenmesini az da olsa geciktirebileceğimin farkına vardım.
Bu derste yaptığımız gezilerle, izlediğimiz videolarla, hazırladığımız projelerle az da olsa bilinçlendim. Öğrencilerime Fen ve Teknoloji alanında değil çevre, çevre bilinci ve çevre sorunları alanında da biraz da katkıda bulunabileceğime inanıyorum.

              İlköğretim çağındaki çocuklar bile çevrenin kirlendiğinin, su kaynaklarının azalıp tükenmekte olduğunun farkındalar. Gündemi takip eden biz üniversite öğrencileri az da olsa fikirlerle buraya geldik. Çevre eğitimi dersine başlamadan önce fikirlerim olumsuz yöndeydi. Yani dünyanın bir felakete doğru sürüklendiğini tahmin ediyor ve biliyordum.
Bu derste bu sorunların çözümlenebileceğini, çözümlerinin de çok kolay olduğunu gördüm. Özellikle gerçekleştirdiğimiz geziler sayesinde bilinçlendik. Böylelikle öğrencilerimize faydalı olabileceğiz.